Geride kalan yedi ayda yatırımcının önceliğinde döviz ve döviz bazlı enstrümanlar yerini korudu. Süren ilgi dolar kurunu 7.44 TL’den 8.42 TL’ye çıkardı. Artış yüzde 13.17 oranında gerçekleşti. Euro yüzde 9.49 yükseldi. Altının dolarla fiyatlanması yüzde 8.56 oranında prim yapmasına imkân verdi. Sanayi hisselerindeki artış da yüzde 8.20 oldu.
Milliyet'ten Zeynep Aktaş'ın ilgili yazısı şöyle; Yükselen enstrümanlar her zaman için yatırımcıların ilgisini daha fazla çeker. Risklerin arttığı dönemlerdeyse güvenli liman olarak görülen yatırım enstrümanları daha fazla tercih edilir. Yatırımcıların tercihi ise öncelikle enflasyondan korunmak. Bu nedenle riskli varlıklar içerisinden ihracatçı sanayi şirketlerine yöneldikleri gözlendi.
TERCİHLERDE NELER ETKİLİ OLDU?
1 - Enflasyonun yüksek seyrinin korunması döviz bazlı enstrümanlara ilgiyi canlı tuttu.
2 - Küresel bazda enflasyon kaygıları yüksek seyrediyor.
3 - Merkez Bankası’nın oluşabilecek ilk fırsatta faiz indirmesi bekleniyor. Bu beklenti de döviz bazlı enstrümanları öne çıkarıyor.
4 - Risk primi yüksek ve yüksek seyrini korumaya devam ediyor.
5 - Yatırım iklimini değiştirecek yeni bir hikâye yok.
6 - Covid - 19 vaka sayıları artıyor.
7 - Seçici hisse hareketleri öne çıkmaya devam ediyor. Bankalar ve mali sektör değer kaybederken sanayi hisseleri yükseliyor.
SANAYİDE YÜKSEK PERFORMANS
Ulusal endekslerde yer alan 20 sanayi şirketinin performanslarına bakıldığında yüzde 14 ile 246 arasında getiriler oluştuğu gözleniyor. Bu 20 şirketin 13 tanesi yüzde 11 ile 76 arasında değişen oranlarda ihracat gerçekleştiriyor.
Yüksek performans gösteren ve ulusal endekslerde yer alan sanayi şirketlerinin listesi şöyle: Erbosan, Sasa, Polyester, Jantsa Jant Sanayi, Vestel, Ereğli Demir Çelik, Hektaş, Kordsa Teknik Tekstil, Ford Otosan, Karsan Otomotiv, Kardemir (D), Çimsa, Coca Cola İçecek, Vestel Beyaz Eşya, Kervan Gıda, Ege Gübre, Brisa, Aksa Akrilik Kimya, Arçelik, Parsan ve Petkim.
FAİZ İNDİRİMİ İÇİN BAZ ETKİSİ TCMB’YE ALAN YARATACAK
Geçtiğimiz hafta açıklanan yılın üçüncü enflasyon raporuna göre, yıl sonu TÜFE artış tahmini yüzde 12.1’den yüzde 14.1’e revize edildi.
Piyasa beklentileri yıl sonu enflasyon beklentilerinde artış olması yönündeydi. TCMB sunumunda baz etkisi vurgusu öne çıktı. Baz etkisi ile ekim ayında enflasyon gerileyebilir ve bu da Merkez Bankası’na faiz indirimi için alan yaratabilir.
Dolar kurunda bir süre daha yatay bir bant içerisinde hareket ve geri çekilme yaşanabilir. Dolar kurunda 8.30 TL ilk güçlü destek. Gerilemelerde kademeli olarak dövizde alıcılar güçlenecektir.
FİYATLARDAKİ SERT DÜŞÜŞ UCUZLUK DEĞİLDİR
1 - Bir hissenin fiyatının çok sert düşmesi ucuzladığı anlamına gelmez. 2 - Hisse tavan yaptığı halde de fiyatı ucuz olabilir. 3 - Şirket karlılık ve büyümesini sürdürüyorsa, yükselmesine rağmen fiyatı ucuz kalabilir. Yatırımcıların en sık kullandığı değerleme oranı: Piyasa Değeri/Yıllık Kar (F/K); Piyasa Değeri/Özkaynak (PD/DD); Piyasa Değeri/Net Satış; Piyasa Değeri/FAVÖK. Bu oranlar hissenin mevcut işlem fiyatı ile şirketin mali verileri arasındaki dengenin ne yönde olduğuna dair ipucu verir.4 - Şirket ortakları herhangi bir ihtiyaç olmadan hissede satış yapıyorsa fiyat düşmesine rağmen daha da düşeceği yorumu daha ağırlık bulabilecektir. 5 - Hisse senedi gerilemeye başladığı sırada daha alttan almak isteyenler satış yaparak hisse üzerinde baskıya yol açabilir.
Doları baskılayan nedenler
1 - Yurtdışında küresel piyasalardaki iyimser hava. 2 - TCMB’nin sıkı duruş vurgusunu sürdürmesi. Enflasyon hedeflerinin revize edilmesi.3 - Yaz aylarında hacmin iyice düşmesi. 4 - TCMB’nin rezerv artırıcı adımları. 5 - Halihazırda 8.30 - 8.80 bandında hareket eden dolar kuru için bir süre daha yatay hareketin beklenmesi.
KAYNAK: MİLLİYET, Haber 7
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.