Türkiye 11 Temmuz sabahına, Adnan Oktar grubuna yönelik başlatılan operasyonla uyandı. İstanbul merkezli 5 ilde, Adnan Oktar suç örgütü üyesi oldukları iddiasıyla haklarında gözaltı kararı çıkartılan 235 kişinin yakalanması için düğmeye basıldı. Peki Adnan Oktar grubuna yönelik operasyon ne anlama geliyor? Gazeteci Nevzat Çiçek, Adnan Oktar grubuna yönelik operasyonun ne anlama geldiğini Habertürk'ten Kübra Par'a anlattı. İşte o röportajın bir bölümü:
‘DEVLETİN İSTİHBARAT BİRİMLERİ TARİKATLAR ÜZERİNE ÇALIŞIYOR, BAZILARI TASFİYE EDİLECEK’
Şu an çalışıyorlar diye biliyorum. Özellikle sahih bilgi kaynağı noktasında Diyanet öteden beri bir çalışma içerisinde ve bunu daha görünür hale getirecek. Sadece Diyanet meselesi değil; benim aldığım duyuma göre, devletin istihbarat birimleri bu noktada çok ciddi çalışıyorlar. “Söz konusu tarikat yerli ve milli mi?” diye bakıyorlar.
YERLİ VE MİLLİ TARİKAT NEDİR?
Gerçekten bir silsilesi varsa, toplum tarafından biliniyorsa, İslami öğretisi varsa ve bu ülkeye hizmetinde bir sıkıntı yoksa, burada bir sorun yok. Ama tarikat, cemaat, vakıf ve dernek adı altında dini kullanarak dışarının maşalığını yapıyorsa, milli güvenliğe tehdit oluşturuyorsa, dinin sahih kaynaklarını yerle bir ederek kendi anlayışını empoze etmeye çalışıyorsa, ümmete de ülkeye de herhangi bir faydası yoksa bunlar tasfiye edilecektir." diye yanıt verdi.
DEVLETİN OPERASYON DÜZENLEYECEĞİ BİLDİĞİ ÖRNEKLER VAR MI?
Bu noktada iki şey söyleniyor. Islah edilebilir olanları varsa ıslah edelim. Çünkü sonuç itibariyle bunların mensupları var. Bir şeyi kapatmakla, yeraltına itmekle onu bitiremiyorsunuz. Ama ajanlık faaliyeti içine girmiş olan, milli güvenliği tehdit eden, dini bozma noktasında toplumun kılcal damarlarına kadar gitmiş olup bunu ve ticareti kullananlar varsa, bunlardan bir karar verme süreci istenecek. Nedir? Büyük bir ihtimalle ya tasfiyeleri ya küçülmeleri ya da asli unsurlarına dönmeleri istenecek.
DEVLET DEVLETLİĞİNİ TARİKAT TARİKATLIĞINI BİLECEK
Onu bilmiyorum ama sonuç itibariyle çok büyüdüğü zaman kontrol edilemez olduğunu hepimiz biliyoruz. “Hizmet noktası gerçekten gönüle hizmet mi yoksa devleti ele geçirme üzerine mi ya da yabancı bir faaliyetin buradaki bir şubesi gibi mi?” sorusunu sorduğunuzda aslında cevap biraz kendinden çıkıyor. Devletin sivil toplum kurumlarıyla, tarikat ve cemaatlerle ilişkisini son derece demokratik bir ortam içerisinde hazırlaması lazım. Devlet, devletliğini; tarikat, tarikatliğini; cemaat cemaatliğini bilecek.
MENZİLCİLERE KARŞI HAREKETE GEÇİLECEK Mİ?
Devletin sahibi devlet olacak. Hiçbir tarikat, cemaat, siyasi akım ve ideoloji artık devletin sahibi olmayacak. Eğer, tarikat - cemaat yapısı devletin içerisine sızmayı hedef alıyorsa, belli bakanlıkları ve yerleri kendi adamlarıyla doldurmayı esas alıyorsa, yeni devlet paradigmasının buna izin vereceğini düşünmüyorum.
YENİ OPERASYON BEKLİYORUM
Ben bu operasyonların devam edeceğini düşünüyorum çünkü bunlar toplumu etkileyen, toplumda gerginlik çıkarabilen, din adına hareket edip, farklı şeyleri öne çıkarabilen yapılar. Bu ülke, Çorum’u, Sivas’ı, FETÖ’yü gördü. Sistem bunlara “Dur” iradesini daha hızlı gösterecektir.
ADNAN OKTAR OPERASYONUNU ASKER Mİ İSTEDİ?
Devlet paradigması şu an siyaset, asker, bürokrasi, istihbarat, emniyet, diyanet hepsini kapsadığı yeni bir paradigma. Bu yeni paradigma içinde ben bunun ortak bir akıl olduğunu düşünüyorum. Ve bu ortak akıl neticesinde devletin milli güvenliğini tehdit edecek olan bütün yapıların pasifize edilmesi için çok ciddi bir irade olduğunu düşünüyorum. Kısacası bu 15 Temmuz’dan sonra devletin yeni yürüme yolu...
İnternethaber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.