Devlet Bahçeli duyurdu, 2019 seçimlerinde MHP Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyecek. Şayet Erdoğan aday olmazsa MHP yeni bir rota çizecek. İşte günün açıklaması; 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP'nin adayının kim olacağı merak konusuydu. Devlet Bahçeli'nin aday olup olmayacağı konuşulurken MHP Lideri herkesi ters köşe yapan flaş açıklamalar yaptı. Yüzde 10 barajının düşürülmesi konusunda hükümeti eleştiren Bahçeli, 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili, "MHP'nin Cumhurbaşkanı adayı yoktur, MHP Genel Başkanı aday olmayacaktır. MHP olursa ittifakla, olmazsa kendi partisi olarak milletvekilliği seçimine girer. Cumhurbaşkanı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme kararı alır." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, medyanın Ankara temsilcileriyle sohbet toplantısında açıklamalarda bulunuyor.
Bahçeli'nin açıklamaları:
AK PARTİ İLE SEÇİM İTTİFAKI: MHP olarak şu an AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey'le ittifak konusunda ve siyasetin geleceği konusunda herhangi bir görüşmemiz olmamıştır. Ancak tartışılan konular sayın Cumhurbaşkanı'nın veya bizim gündemimize düşmektedir. İleriki günlerde, arzu ediliyorsa bir görüşme talebi olduğu takdirde görüşülür. Olmadığı takdirde biz görüşlerimizi tekrarlayarak yükleneceğimiz sorumluluğu yerine getirme gayreti içinde olabiliriz.
SEÇİM SİSTEMİ: 12 Eylül ara rejimi sonrası veya darbe sonrası Türkiye'nin yeniden siyasi yapılanma sürecine girdiği ortamda seçim mevzuatı üzerinde görüşmeler olmuş ve bazı kararlar oluşmuştur. Arzulanan neydi? 12 Eylül ruh ve felsefesini edvam ettirebilecek bir siyasi yapının oluşması amacıyla bu düşünülmüştür. Bir matris düşünün, dikey kısmında 1977'nin TBMM'de temsil edilen partilerin adları yazılı; AP, CHP ve MHP. Yatay kısmında ise bilinen ve Türkiye'de uygulanan seçim sistemleridir.
SEÇİM BARAJI: Türkiye genelinde yüzde 10 barajı, seçim çevrelerinde ise yüzde 20-25 barajı öngören bir barajlı d'Hont sistemi uygulamaya geçirilmiştir. 12 Eylül yönetiminin kadrosunda bulunan bir şahsiyet, merhum Turgut Özal Bey Anavatan Partisi'ni kurmak suretiyle siyasi hayata girmiştir. Seçim sonucunda MHP ve Milli Selamet Partisi dışında partilerle bir sonuç alma gayretine girilmiş ve sonuç alınmıştır. O zaman yüde 10 çok yüksek görülmüştür. Seçim çevrelerinde de 20-25 gibi çok ağır baraj konulmuştur. Siyaset bilimciler yorumlarlarsa çok değişik sonuçlar elde edildiği görülecektir. Partiler büyük oranda parlamentoda temsil edilememişlerdir. Seçim beyannameleri incelendiğinde birçok parti barajın aşağıya çekilmesi konusunda vaatlerde bulunmuşlardır.
"YÜZDE 10 BARAJI AĞIRDIR, MHP'NİN BARAJ DİYE BİR SORUNU YOKTUR"
Yüzde 10 barajı ağır bir barajdır. Bu ifadeyi kullandığımız zaman basında yer alıralmaz televizyonda daimi personel halinde gelmiş yorumcular, 'MHP barajı aşamama endişesine sahiptir. Onun için yüzde 10 ağır' demektedirler. Sanki 15 günlük parti barajı aşıyor, muhtemelen olabilecek siyasi oluşumlar barajı aşabilecek ama MHP aşamayacak gibi ters bir yorum içerisine giriyor. Bu haksızlıktır. MHP'nin baraj diye bir sorunu yoktur.
"İKİ PARTİNİN ALDIĞI OYLAR BELLİ OLSUN"
Buyurun Meclis'te bir ittifakın nasıl yapılabileceğine dair yasal ve ahlaki durumunu ortaya koyalım. A Partisi seçime girecek, B Partisi seçime girecek, C Partisi seçime girecek. diğer partilerden de varsa alfabe 29 istediğinizi koyabilirsiniz. A Partisi seçime girecekse, MHP, C Partisi'ni ittifak olarak takdim ediyor. A ve B partisi bir tarafta, bir tarafta da C ittifakı var. C ittifakının altında ittifakı oluşturan hangi parti var ise, bu E ve F Partisi olabilir. O zaman ittifak E ve F Partisi olarak gerçekleşecektir. Bahçeli olarak sandığa gittiğimde önce MHP'ye oyumu vereceğim, sonra da C ittifakına oyumu vereceğim. İki partinin aldığı oylar belli olacak ama ikisi ile beraber ittifakın oyu da belli olacak. Bu temsilde adalete bir kapı açmak demektir.
Kaynakİnternethaber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.