• BIST 9886.05
  • Altın 2961.047
  • Dolar 34.7358
  • Euro 36.6351
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 5 °C

DARBE

Sibel Çıkrıkçı

Yıl 27 Mayıs 1960

Radyo anonsu veriliyor....

27 Mayıs 1960 sabaha karşı saat 04.00

Radyoda Kurmay Albay Alparslan Türkeş TSK olarak yönetime el koyduklarını belirtiyor ve Askeri darbenin sebeplerini halka duyuruyor..

Bu radyo anonsunu duyduktan sonra kalp krizi geçiren hastalanan insanlar yani halktan insanlar oldugunu duymuştım...

Adnan Menderes'in, idamına sebep olan konulardan bir tanesi dikkatimi çekti.

6 - 7 Eylül olayları

Bana yakın zamanda yaşadığımız Gezi  ve 17/ 25 Aralık olaylarını anımsattı ... Aslına bakılırsa zemin hep aynı günün sartlarına göre, zeminin üstündeki malzemeler yani bahaneler değişiyor..

Ama emir alınan yerler hep aynı !

Menderes'in 1957 seçimleri öncesinde bazı Bakanlarıyla beraber Said Nursî'yi ziyarete gitmesi gibi olaylar, bazı çevreler tarafından irticayı hortlatmakla ve oy avcılığıyla suçlandı.

“Bir ülke ki camiinde Türkçe ezan okunur,

Köylü anlar manasını namazdaki duanın...

Bir ülke ki mektebinde Türkçe Kur’an okunur,

Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda’nın

Ey Türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın!”

 

Ziya Gökalp’ın bu özlemelerinin ardından 1930’lu yıllarda ezan Türkçe okunmaya başlar.

Demokrat Parti’nin 14 Mayıs 1950 seçimlerini kazanıp iktidara geldikten sonra yaptığı ilk icraatlardan birisi, yıllarca insanları rahatsız eden ezanın  aslıyla okunması yasağının kaldırılması olmuştur.

Demokrat Parti iktidarı öncesinde camilerden ancak "Tanrı Uludur" sesi duyuluyordu. O günleri yaşayan  Nafiye Karabaşoğlu, şöyle anlatıyor,

“Bir akşam vakti, çoluk çocuk toplanmış, dışarıda, meydanlıkta oyun oynuyorduk. Mahallenin meydanlığında, o sıra kulağımıza ‘Allahüekber’ sadası geldi. Nereden geldiğini ilk anda fark edemedik. Caminin minaresinden okunduğunu biraz sonra anladık. Daha önce ‘Allahüekber’ ile ezana başlandığı vaki değildi. Şaşırdık. Çocuk halimizle oyun oynamayı bırakıp yere çömeldik. Dinlemeye koyulduk. Analarımız, babalarımızda meydanlığa fırladılar. Herkes orada toplanmıştı. Büyüklerimiz ne günlere kaldıydık, Allah’ım çok şükür diye ağlaşıyorlardı. Sanki zindandan kurtulmuş gibiydiler. Adamlar camiye koştu, kadınlar kapı önlerine toplanıp Kur’an okudular, dualar ettiler. Bize de, çocuklar bugün en büyük bayramımız, bayram edin dediler. Herkes evinde ne kadar artık gazyağı varsa getirdi, külle karıştırıp fincanlara koydu. Biz çoluk çocuk fincanları sokak sokak dolaştırdık, her tarafı ışıttık, ortalığı bayram yerine döndürdük. O gece hepimizin bayramıydı.”

Menderes, 13 Nisan 1949’da ise yapılan Aydın il kongresinde üyelerden birinin “sefaletin bulunduğu yerde hürriyet olmaz.” sözüne cevaben

 “Ben aksini söyleyeceğim, Hürriyetin olduğu yerde sefalet olmaz.” diyor. Böylece CHP iktidarında temel hak ve hürriyetlere getirilen kısıtlamalara karşı çıkmıştır.

Ve niyetini aleni belli etmiştir .. Söz milletindir ve devletin milletine hizmetkar olacağı sinyali verilmiştir...

Araştıyorum da Rahmetli Adnan Menderes'in idamına onlarca sebep gösterilse de fikrimce asıl idam  nedeni, söylemleri ve buna bağlı icraatleri...

“İnkılâpların tutanları vardır, tutmayanları vardır. Tutanları millet kabul etmiştir. Dolayısıyla bunlar devam edecektir. Ve bu yolda bu hükümet de üzerine düşen bütün görevleri yerine getirecektir. Ancak tutmayanlara gelince, onları tutturmak selefimiz olan iktidara düşerdi. Onların bunca yıl yapmadıklarını, yapamadıklarını bu hükümet kendisi için bir görev saymayacaktır” demiştir.

1950’den sonra bir çok yerde “En büyük inkılâp, en büyük devrim demokrasi devrimidir. Bu millet böylece rüştünü ispat etmiş oldu” sözlerini sarf etmiştir.

1952’de “Türk milleti Müslüman’dır, Müslüman kalacaktır ve Müslümanlığın icaplarını da yerine getirecektir” diye konuşmuştur.

Halkın sevgisini kazanmıştır gerçek Anadolu insanı onu çok sevmiştir.. Bu tehlikeydi.Bu kalkınma demekti istikrar demekti ve bazı çevreler bundan hiç hoşlanmadı.

O günlerle bu günler arasında ki benzerlik bana emir verenlerle,emir alanların hiç değişmediği hissini veriyor sadece isimler değişiyor..

Adnan Menderesin 17 Eylül 1961'de idam edilmeden önce ki  satırlarını paylaşmak isterim

"Dirimden korkmayacaktınız. Ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes'in ölüsü ebediyete kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir..."

Her zaman Rahmet ve Minnetle anılacaksın ...Sana yapılmış bu haksızlığı bu millet hiç bir zaman unutmayacak....

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 2258 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113