Biz eğitimi, uçuk gıda fiyatlarını, yüksek kiraları konuşurken, dünyada bütün bunları etkileyecek önemli gelişmeler yaşanıyor. Dünya yeniden şekilleniyor diye konuşuyoruz, ancak tam anlamıyla ne yaşandığını, ülkemizin hangi dengeler içinde nasıl hareket ettiğini göremiyoruz. Çünkü içeride ufuk açacak tartışma yok, kısır siyasi kavgalar bizi adeta dünyaya kapatıyor.
Dünya yeniden şekilleniyor. Biz içerideki siyasi kutuplaşmadan şikâyet ederken, asıl kutuplaşma ülkeler arasında yaşanıyor. Bildiğimiz klasik dengelerin dışında yeni dengeler, zayıflayan veya güçlenen ülkeler oluyor.
ABD-ÇİN karşı karşıya, bunu biliyoruz. ABD Balkanlara yerleşiyor ve Cumhurbaşkanımız; “Yunanistan bir ABD üssü oldu.” diye çok önemli bir tespitte bulunuyor. “Bir Kuşak Bir Yol Projesini” ve enerji kaynakları savaşlarını takip edebiliyoruz.
Bu kritik dönemde ülkemiz bir hamle yaptı ve Türk Devletler Teşkilatı kuruldu. Yıllar önce Süleyman Demirel, “Adriyatik’ten Çin Seddine”, Erbakan Hocamız, “D8” veya “İslam Dinarı” deyince çok heyecanlanmış ve büyük düşünmeye başlamıştık. Ancak bedeli ağır oldu, Demirel değilse de Erbakan Hocamız bu bedeli ödemek zorunda kaldı.
Şimdilerde benzer bir adım atılıyor. Türk Devletler Teşkilatını, D8 işlevi görecek, ümmetin birlik ve beraberliği yolunda atılmış bir adım olarak görmemiz gerekiyor. Türk Devletler Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı ile dayanışma içinde, bütün kaynaklarımızı sömüren batıya karşı verdiğimiz emek ve ekmek mücadelemizi güçlendirebilir.
İç savaşlardan, göçlerden, batının kapısında denizlerde boğulmaktan kurtulmak uzun sürecek bir mücadele ile olacaktır. Bunun farkında olmalıyız. Burada vereceğimiz mücadele, içeride yaptığımız kavgayı da bitirecek bir mücadele olacaktır. Ülkemiz zenginleştikçe, sivil toplum güçlendikçe, yüz yıllar süren kötü gidişatımızı tersine çevirecek bir süreci başlatma şansını yakalayacağız.
Memur Sen’in, 7. Büyük Türkiye Buluşması’nda, Cumhurbaşkanımızı dinlerken bunları düşündüm. Mücadelemizin ne kadar anlamlı ve önemli olduğunu düşündüm ve bir kere daha teşkilatımıza verdiğimiz yılların nerede durduğunu anladım.
Şimdi bize düşen bu mücadeleyi daha da güçlendirmek ve büyütmektir. Dünya genelinde sendikal vizyonu olan bir teşkilat olarak Memur Sen, ülkesinin, üyesinin hizmetinde olmanın verdiği gururu hem hak edecek hem de hakkını verecektir. Ne mutlu bu yolda ter akıtanlara, emek verenlere ve durmaksızın yürüyenlere…
Türk Devletler Teşkilatı hayırlı olsun, gelişmeleri takip heyecanla edeceğiz.