Haber7.com / Özel
Dünyada her şey çok hızlandı. Her gün yeni bir felaket haberi ile uyanıyoruz. Yangınlar, depremler, virüs salgınları... Eskiden yüzlerce yılda olanlar şimdi bir kaç ay içinde oluyormuş gibi! Dünya hızla büyük bir ‘kaos’a sürükleniyor. Hayati Sır’a göre bu kaosun en büyük müsebbibi ‘Dijital Teknoloji’yi, ‘Yapay Zekâ’yı elinde bulunduranlar, tabii ve fıtrata uygun olan ne varsa yok edip dünyayı ve insanlığı ‘dijitalleştirmek’ isteyenler.
Sizin dijital virüs olarak tanımladığınız tam olarak nedir?
Fizikçi Hawking’in söylediklerini yeniden hatırlayalım tam da şu zamanda: “Dünyadaki hayat; nükleer savaş, genetik olarak değiştirilmiş 1 virüsün yaratılması ya da yapay zekâ tehdidi nedeniyle sona erebilir”. Ve Yapay Zekâ, Coronavirüs, 5G ilişkisi üzerine bir defa daha düşünelim!
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ'NÜN ESKİ UZMANI İTİRAF ETTİ
Dünya Sağlık Örgütü'nün eski uzmanlarından Peter Koenig'e göre Coronavirüsün çıkarılmasındaki asıl hedef ID2020 projesi. Gates ve Rockefeller vakıflarının finanse ettiği ID2020 ile planlanan ise, virüs aşılarının içerisindeki mikroçipleri hastalara yerleştirip insanları robotlaştırmak. ID2020 projesi ürkütücü planlamalar içeriyor. Dijital kimlik olarak tanımlanan proje ile insanlara aşılar ve ilaçlar içerisinde 5 mikro milimetrelik çipler yerleştirilebiliyor. Davos'ta da görüşülen ID2020 ile her insana bir dijital ID numarası verilecek! ID2020'nin kurucularından birisi Dijital Gates. Diğer ortağı ise dünyanın en büyük aşı ittifakı Gavi The Vaccine Alliance. Ve DSÖ, UNICEF, Dünya Bankası destek veriyorlar. Bugün yaşadıklarımız tüm bunlara hazırlık için değil mi? Biyolojik virüs değil! ‘Dijital virüs’! Hedef herkesi çiplemek!
Nörobiyologlar artık zihin ve bedenin aynı olduğunu savunmaktalar. Ve bu bilginin kuantum mekaniği üzerinden ‘Yapay Zekâ’ üzerine aktarılmasına çalışılmaktadır. Tümüyle sanal bir hâl için. ‘Yapay Zekâ’ya bağımlı kuantum bilgisayarlar üzerinden kitlesel bir zombileşme! Önlenemeyecek bir yayılma hızına sahip dijital virüsler! İnternet sayfaları arasında bir trilyon kadar, insan beynindeki nöronlar arasındaysa bunun yüz katı kadar bağlantı vardır. Ancak internet boyutu birkaç yılda bir iki katına çıktığından on yıl içinde insan beyninin karmaşıklığına sahip olması beklenmektedir.Bu küresel şirk-etlerin tüm yapmak istedikleri, ‘Yapay Zekâ’ya bilinç kazandırmaktır! Mümkün müdür ki bu? Yoksa zaten başarmışlar mıdır?
DİJİTAL VİRÜS NEDİR?
Dijital ortamda çok sayıda kendini kopyalayan ‘kod’ vardır. Düşünsenize internetten saniyede akan milyonlarca gigabyte bilgisayar kodunda şimdiye kadar neler olmuştur? Kaç virüs kendini kopyalamış̧ ve yaygınlaştırabilmiştir? Dijital zombileşme çoktan başlamıştır! 3D yazıcılardan çıkış alıp ev inşa edenler, ekranlardan çıkabilecek bir dijital virüse hazırlıklı olsunlar.1998 yapımıPi filmini bir defa daha seyretsinler. DNA’larımızda yazılı olan genetik bilgilerimizi de bu yüzden araştırırlar. Çipler sizce nedir? Dijital virus sayılabilirler mi? Ya da ekran virüsleri!
Dijital virüs, Coronavirüs’ten niçin daha tehlikeli? Evet,Covid 19 hızla yayılıyor ve öldürücü etkisi var. Dijital virüs ne yapıyor?
‘Dijitalvirüs’ nedir? Yaygınlaştırılması için neler yapılmaktadır? Hangi ‘şeyler’ kullanılmaktadır? Ve insanlar bilmeden işte bu ‘teknolojik virüs’lerin yayılmasına nasıl vesile oluyorlar? ‘Şeylerin interneti’ nedir? ‘Kuantum bilgisayar’lar nedir? ‘Teknolojik Tekillik’ten amaçlanan nedir? Düşünün! Coronavirüs' Dijital Faşizm'i getirmek içindir. Dijital Kölelik! Kuantum çip! Dijital sertifika! Sertifikası olmayanlara yaşam hakkı tanımamak niyetindeler.
"BÜTÜN HEDEF YAPAY ZEKA!"
Bilin ki bir yayılmaya başlarlarsa, o ‘Dijital Virüs’lerle nanorobotlar hızla kendilerini kopyalayacaklardır. Çok kısa zamanda yeryüzündeki biyolojik hayatın sonunu getirebileceklerdir. Bütün gezegen tehdit altındadır.İnsanlar bütün gün gözlerine, ellerine verilmiş o ‘ekran’lardan hiç ayırmazken, onlar yeryüzündeki biyolojik hayatı bitirmek niyetindeler. Ve ‘biyolojik zekâ’! İşte bütün hedefleri onların ‘biyolojik zekâ’nın yerine ‘yapay zekâ’yı koyabilmektir. Sonunda herkes ona bağlanmak zorunda kalacak belki de! Yapay nesneler gibi! O ‘Yüce Zekâ’ya!
Cehennem üzerine bir defa daha düşünün isterseniz. Nasıl bir yerdir ki Cehennem? İnsanın dayanamayacağı bir sıcaklık ve o yakıcı ışınımlar. Biyolojik hayatın hiç olmadığı bir yer değil mi? Nöroteknolojiyle şeytan, sizi aracısız olarak kendine bağlayacaktır! Dijital Çağ dedikleri budur! Ve böylece insan neslinin sonuna gelinecektir! Dijital çağda insanlar ‘ruhsuz cesetler’ gibidirler. Ellerindeki ‘ekran’lara taparlar! ‘Put’ severler! Şirk koşarlar! Kobaylaşırlar. Dijitalleşmek budur. Coronavirüs aslında yaşlılarımızı öldürmekle kalmıyor, ‘hafıza’yıda yok ediyor. Bu virüs; “geçmişi hatırlayan bir nesli yok ediyor!” Hiçbir anımız kalmıyor. Siliyorlar hafızamızı.Geçmişte başka yaşam biçimlerinin olduğunu unutturuyorlar. Coronavirüsü gözümüze bu kadar yaklaştırınca arkasındakileri göremiyoruz.Dijital bir dünya kuruluyor. İnsanlara çip takıp onları birer Siborg’a dönüştürmek isteyen bir senaryo da var. Ve şu 5G belasına dikkat! Yapay Zekâ! Djitalleşme! Teknolojik Faşizm! Dikkat!
"DNA'NIZA MÜDAHALE EDEBİLİRLER"
Coronavirüsle artık tüm dünyada bugüne kadar gizliden yapılan 'fişleme' normalleşmiştir. Mahrem hayatımız ortadan kalkabilir. 'Dijital Çağ' budur. 3 aylık süreçte dünyanın en önemli şirketlerinin CEO'ları Coronavirüsle birlikte görevlerinden el çektirildi.Tuhaf bir durum değil mi sizce? Bugünler için hazırladıkları 'dijital kadro'ları iş başına getirdiler. Kim ki o şirk-etlerin sahibi? Dijital gelecek peşinde hepsi.The Economist, Coronavirüs salgınıyla mücadele etmek için artık dünyada tek bir devlete ihtiyaç vardır diyor.Cenâb-ı Allah’ın yarattıklarını kendi ‘şeyler’i ile yer değiştirmek istiyorlar. Ve o her ‘şey’i de sonsuz sayıda aynısıyla çoğaltmak niyetindeler. Onlara göre ‘Teknolojik Tekillik’ böyle kurulacaktır dünyamızda.Bunun adı ‘Teknolojik Şirk’tir! ‘Yapay Zekâ’ için ‘kutsal’ yoktur. Orada gerçek olan hiçbir şey yoktur. Her ‘şey’ sanaldır. ‘Günah’ bile ‘sanal’ olarak algılandığı için sınırsızdır. Her an sonsuz sayıda aynısıyla kopyalanabilir. Artık bu dünyada değil onun sanal dünyasında yaşıyorsunuzdur. ‘Günah’, yapay zekâ üzerinde bile illüzyondur! ‘Günah’ işlemenin artık hiçbir sınırı olmaz. Sayısızca günah işlenebilir.Ve ‘DNA’nıza müdahale ederler. Genetik yapınızı bozarlar. Sizi ‘insan’ken zaman içinde usul usul başka bir ‘şey’e dönüştürürler! Fark etmezsiniz bile zihninize, organizmanıza yapılan bu sinsi müdahalelerini şirk-etlerin. ‘Ruh’unuzu sıkıştırırlar!
Kitaplarınızda, paylaşımlarınızda altını çizdiğiniz ve insan neslini tehdit eden bu dijital tehlikeyle ilgili, hızın arttığı bu son dönemde ‘örgüt, şirket, vakıf” adı altında atılan ‘somut’ adımları’ tek tek sıralar mısınız? Sözgelimi 5G teknolojisinin Çin’de virüsün yayılmasında ve insanların nefessiz kalmasında payı olduğu konuşuldu.
"KISA BİR SÜRE İÇİNDE MİLYONLARCA İNSANI YOK EDEBİLİRLER"
Henry Kissinger; "Coronavirüs, dünya düzenini sonsuza kadar değiştirecek. Ekonomi ve siyasal olarak artık dünya yeni frekansına geçecek. Bu yeni düzen yüzyıllar sürecek” diyor. Daha ne söylesin ki insanların uyanabilmesi için? Adres belli değil mi? Dijital Yeni Dünya Düzeni! Ve Dijital Gençlik! Dijital Gelecek. Henry Kissinger ve Bill Gates'ten gelen; 'Kitlesel Aşı ve Küresel Yönetişim Çağrısı’ asıl niyetlerini açıklamıyor mu? 'YeniDünyaDüzeni'! Dijital sertifika ya da kuantum dövme! 'Dijital Kölelik' geliyor. Bill Gates ısrar ediyor: “Coronavirüsü önlemek İçin ‘Dijital Takip Sistemi’ ve ‘Mikroçip’ şart!” Böylece insanların DNA'sı, vücutlarına ekilen bir 'şey' aracılığıyla dijital olarak izlenebilecek. Şirk-etlerin hedefi budur. 2017 yılında Bill Gates demiştir ki; “Biyolojik terör, bir yıldan kısa bir süre içinde milyonlarca insanı yok edebilir. Laboratuvarda ölümcül bir formül oluşturabilir!” Ve Coronavirüs patenti ilginç bir enstitüye ait; Bill &Melinda Gates Vakfı!
Ve Elon Musk; “Hedef insanlara çip takarak yapay zekâ ile insan aklını birleştirmek.” Ve Gates; “Hastalığın tedavisi için çip takılabilir!” Ve şirk-etler çalışanlarına çip takmaya başladılar. Dijital Musk son sözü söylüyor; “Neuralink, dijital süper zekâyla ilişkilendirilen varoluşsal riski çözmeyi amaçlıyor. Dijital bir süper bilgisayardan daha akıllı olamayacağız, bu nedenle, onları yenemezseniz, onlara katılın.” Bu dijitaller daha ne söylesinler ki! Uyanmamız için! Sadece bu iki şirk-et sahibinin söylediklerini takip etsek zaten asıl niyetlerini öğrenebiliriz.
"HEP BU GÜNÜ BEKLEDİLER"
Bilin ki şirk-etler daha da azacaklar. Apple ve Google, COVID-19 kişi izleme teknolojisinde ortak çalışıyorlar. Tüm şirk-etler birleşiyor. Hep bugünleri beklediler. Dijital Çağ! Ve şunu araştırın! Bill Gates'in tam adı William Henry Gates III'tür. ASCII kodu hangi sayıdır?
Francis Bacon’dan bu yana inisiyelerin tüm düşüncesi yaşamı yeniden inşa edebilmektir! Ve bugün artık kuantum biyoloji üzerinden ‘yaşam teknolojisi’ geliştirmenin peşindedirler. Genetik olarak değiştirilmiş mikroplar! Dijital Gates! Dijital Musk! Şirk-etler! Hepsini birlikte düşünelim.
İNSANLARIN ÇOĞU HİÇBİR ŞEYİN FARKINDA DEĞİL
Asıl korkutucu olan da, insanların çoğunun hiçbir şeyin farkında olmadan günlük hayatlarının içinde debeleniyor olmalarıdır. Ve her geçen gün daha çok şeyleşmeleri! Hakikatten kopmaları! ‘Yapay Zekâ’ya bağımlı bir hayat sürmeleri! Şirk-etleşmeleri! Bunlar korkutucudur.
GİZLİ SİMETRİ TEHLİKESİ
Nanorobotlar kendi kendilerinin kopyalarını çıkarmakta olan çoğalıcılardır. Sonra bu kopyalarda kendilerini kopyalıyorlar ve bu böylece sürüp gidiyor. Çoğalmanın ilerleyişi hızlı ve katlanarak sürüyor. Ve şunu iyi anlayalım ki dijitalleşmenin içinde gizli bir simetri tehlikesi vardır. Tüm yanlarınız birbiriyle aynılaşır ve bir daha da değişmez. Değişirse mekanizma bozulur. Cihaz olmak budur! ‘İnsan’ değilsinizdir artık. Cihaz! Düşünün bunun üzerine! ‘Yapay Zekâ’ nedir? Çıldırtıcı bir benzerlik! Tek tipleşmek!Dijitalleşme süresince kazanan şirk-etlere bakınca durum daha iyi anlaşılıyor zaten.Coronavirüsün asıl sahipleri kimler? Microsoft, Google, Apple, Facebook. Messenger, Instagram, YouTube, Amazon, Huawei, Samsung. Daha ne olsun ki! İnsanlar hayatlarını kaybetsin, onlar kazansın. Dijital Çağ!Bakın İngiliz uzmanlar şu açıklamayı yapmışlar; “Covid19 değil frekans silahı! İlk 5G teknolojisi 2019 yılında Wuhan'da kullanıldı! ”Oysa çok önceden 41 ülkeden 200'ün üzerinde bilim insanı bu konuda BM ile Dünya Sağlık Örgütü'ne 5G ile ilgili endişelerini iletmişti.Çin ve 5G! Huawei! 5G’de frekanslar çok büyüyor ve her kullanıcı artık birer baz istasyonu görevi görebiliyor. Elektromanyetik kirlilik ile Coronavirüs arasında bağlantı var. Elektromanyetik kirlilik bağışıklık sisteminizi çökertiyor, sizi virüse açık hale getiriyor. Bizden söylemesi; bir an önce 'ekran'ları kapatın! Başınızı kaldırıp gökyüzüne bakın. Tabiatınıza geri dönün.
Sizce insanlığı dijitalleştirme projesi ‘parasal’ ve ‘ülkelerarası güç savaşı’ projesi mi? Yoksa tamamen metafizik bir temele mi dayanıyor?
Nanorobotçuların asıl hedefi, her türlü biyolojik yaşamı elektronik yaşama dönüştürmektir, dijitalleştirmektir. Karanlık ‘madde’ nedir ki? Ve o ‘şeyler’in hakikati! Zaman hızlandıkça gerçeklerin üzeri daha da örtülüyor. ‘İnsan’ın kendini bulması eski zamanlardan çok daha zorlaşıyor bugün. Dijitalleşmek ve teknolojinin hızı! Sadece algımızı örtmüyorlar ki, DNA’mızı da parçalıyor, bedenimizi yapaylaştırıyorlar. Enerjimiz başkalaşıyor.Modern dünyanın konforu; şeytandandır! Dijital Çağ budur. Haz konforu! Girdap gibidir, yakalanırsanız kurtulamazsınız. Dijital bir 'şey' olursunuz, çiplenirsiniz. Unutmayın teknolojinin aslı elektriktir, ‘madde’nin şekil değiştirmesidir. Ters akımdır! Zikri bozar!
DİJİTAL SİSTEM GEREĞİ 'BARKOD' ŞART
Anlaşılıyor ki şirk-etler yönetmek niyetindeler tüm dünyayı. Öjenik Uygarlık budur! Teknolojik Faşizm! Yapay olmayan ne varsa yok edecekler. Doğal kalmakta ısrar edersek eğer bizi de yok etmek isteyecekler.‘Dijital Sistem’ gereği! ‘Barkod’ şart! '666’! Şeytanın sayısı! “Herkesin sağ eline ya da alnına bir işaret vurduruyordu. Öyle ki, bu işareti, yani canavarın adını ya da adını simgeleyen sayıyı taşımayan ne bir şey satın alabilsin, ne de satabilsin. / Anlayabilen, canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı 666’dır.”Yuhanna vahyi! Bab 13!
İNSAN NESLİNİN İÇİNE SOKULMUŞ BİR TRUVA ATI
Düşünün bakalım! Artık hangi zaman, çiplenmek nedir, kimin simgesidir? 666 kimin sayısıdır? Ve bugün! Dijital Çağ! Coranavirüs! Yapay Zekâ! Ve her insana verilecek dijital ID numarası! Neler oluyor sahi? İnsanlık böyle uyumaya devam ederse sonra belki de bir daha hiç uyanamayacak.'Dijital Çağ'a geçmek için Coronavirüs sadece bir araç. Bankacılık sistemi, para, her şey değişecek. TESLA’nın uydu telefonu, Huawei’nin 5G’si, Yapay Zekâ, Avatarlar, GENOMİC’ler, geni ile oynanmış, DNA zinciri değiştirilmiş insanlar, bitkiler, hayvanlar…Şundan emin olalım ki ‘dijital virüs’ insan neslinin içine sokulmuş bir ‘Truva Atı’dır. Soyumuzu tüketmeye programlanmıştır. Elbette ki bu gerçekleşmeyecektir.Ama olanları ve olacakları anlayabilmemiz için kadim kaynaklarımıza dönüp metafizik ‘bir’ okuma yapmamızın zamanı artık geldi de geçiyor.
Tüm bu yaşananları İstanbul-Kudüs-Ayasofya-Mescid-i Aksa ekseninde nasıl okumalıyız?
"MESİH GELİP BİZİ KURTARACAK" DİYENE DİKKAT!
Tam da şu zamanda! “Mesih gelip bizi kurtaracak”diyen kimdir ki? İsrail Sağlık Bakanı Yaakov Litzman! Film, medya sektörü, bilim kurgu romanları, çizgi filmler, belgeseller ve bilgisayar oyunlarında liderlik hep Tapınakçılardaydı. Subliminal mesajlarla dünyayı zihnen bugünlere hazırladılar.Tapınakçıların tüm hedefi, dünyanın ve insanın dengesini aynı zamanlama ile bozmaktır. Yaşadıklarımız hep bu yüzden. Coronavirüs! Orman yangınları! GDO! Genetik Veri Madenciliği! DNA Tekâmülü dedikleri! Küresel ısınma! Ve terör! Hepsi birden 'Mesih'lerini getirmek içindir.Kimse sormuyor; Tapınakçılar nedendir ki onca kan akıtmayı göze alarak Mescid-i Aksâ’yı yıkıp yerine, ‘MuâllakKayası’nın üzerine, o sır dolu ‘Tapınak’larını yeniden inşa edebilme mücadelesi veriyor bunca yıldır?
Mescid-i Aksa mahzun. Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere ve onun şubeleri olan camilerimiz, yeryüzünün manevi enerji noktaları mahzun şu günlerde. Kasıtlıdır bu kapatmalar, ruh akışını kesikliğe uğratabilmek gayesiyledir. Topluca manevi beslenmemizin kesilmesi içindir. Elbette ki bizim de kendi hamlelerimiz olacak. Ayasofya’da Kur'an okundukça bilin ki, metafizik âlemde Mescid-ı Aksa korunur. Manevi fetih bunu gerektirir. Dünyadaki Coronavirüs salgını bahanesiyle çıkartılan kaos“Messiah”ı getirebilmek içindir. Hedeflerinde Mescid-i Aksa vardır. Tapınak inşası için! Ve şunu da bilin ki, İstanbul'da manevi fetih başladığı an Mescid-i Aksa kurtulacaktır. Mescid-i Aksa'nın sırları ve Ayasofya birbiriyle ilişkilidir.İstanbul, metafizik 'bir' kapıdır. Ayasofya'dan Kudüs'e bir yol vardır! "Sophia 'Logos'! Logos da “İsa Mesih”! Hagia’nın anlamı 'Hikmet'. O yüzden Hagia Sophia “Kutsal Hikmet” anlamına gelir. Ayasofya! Zamanlama!Herkes çok dikkat etsin. Dünya metafizik ‘bir’ sürece girmiştir.Ve unutulmasın ki İstanbul ”kıbleteyn noktası”ndadır. İstanbul 1962’ye kadar yaygın olarak kabul edilen dünyanın sıfır noktasıdır. ‘Sıfır noktası’ndan Ayasofya’nın tepe noktasına yöneldiğinizde aynı zamanda hem ilk kıblemiz olan Mescidi Aksa’ya, hem de Mekke-i Mükerreme’ye dönmüş olursunuz.
Son olarak dijital virüs salgınından korunmak için ne yapmalıyız? Devletimiz ne yapmalı, sıradan insan ne yapmalı? Zülkarneyn Seddi’nin güçlendirilmesi tam olarak ne demek?
"BİLİM KURULUNA ACİL OLARAK DAHİL EDİLMELİLER"
Scripps Research’te görev alan bilim insanları Coronavirüsün zayıf noktasını tespit etmişler. MengYuan şöyle diyor: “Bu noktanın virüs içinde gizlendiğini keşfettik. Sadece bölgenin yapısı değiştiğinde ortaya çıkıyor.” Söz konusu bölge virüsün ‘aşiltopuğu’ymuş! Peki Coronavirüsün içindeki o 'gizili bölge'yi tetikleyen nedir? Elektromanyetik. Türkiye’deki Bilim Kurulu’na acil olarak elektromanyetik alanları bilenler, nörobiyoloji, nöroteknoloji, nöropsikoloji, nöroteoloji ve metafizik konusunda uzmanlar da dâhil edilmelidir. Kriz yönetimi için acil yeni kurullar oluşturulmalıdır. Ama bürokratik bir yapı olmamalı, sistem dışında olan özel kişilerle de iletişim kurulmalı. Bu konu sadece modern tıbbın alanı değil ki! Tarım üretimimizi planlamalıyız. Kendi tohumlarımız, su kaynaklarımız ve enerji! 'Anadolu' geleneksel tıbbın asıl kaynağıdır. Şifa belki de oradadır. Açık olmalıyız. Bu sürecin sonunda farklı bir dünya ile karşılaşabiliriz.
"MEDYA ARTIK OLUMLU YAYINA DÖNMELİ"
'Medya' artık olumlu yayına dönmelidir. Hiç durmadan negatif yayıncılık yaparsanız, Coronavirüs salgınını başlatanlara hizmet etmiş olursunuz. Onların istediği olur, bağışıklık sistemimiz çöker, virüse açık hale geliriz. Ümit veren haberler yapılmalıdır.'Medya' yönetimi şu an sahipsiz. Negatif, korku veren yayıncılık yapılıyor. Gelecek için her duruma hazır olmalıyız.
Frekansın teknolojide henüz kullanımı olmadı diyorlar ama eğer kullanılırsa virüsten ve atom bombasından daha tehlikeli olabilirmiş. Virüste tek tek insanlar oysa frekansta kitleler gider. Yüksek Frekans! İnsanın hücrelerini, sinir sistemini ve beyin dalgalarını etkileyecek bir frekans sisteminden söz ediyorlar. 5G durdurulmalıdır. 5G teknolojisi beynin ön kısmındaki ayna nöronları etkileyebiliyor, beyne zarar veriyor. Bunun ispatları var. Bunun bir adım ötesi 6G'dir, oradan sonrası zaten insan 2.0'dır ve bu da beyne çip takılmasına kadar gider.
Coronavirüsün bizim 'enerji'mizi emerek beslenmesi üzerine düşünelim. Kendisi cansız aslında, bizimle hayat buluyor. Ve bize bulaşınca da bizi enerjisiz bırakarak öldürüyor. Bağışıklık sistemimiz güçlüyse içimizde yaşayamıyor. Bağışıklık sistemimizin güçlü olması için 'Manevi Zırh' şarttır. Manevi zırhımızı güçlendirecek ise; Zülkarneyn Seddimizdir. Demirlenmektir!
"ÇOK ZOR BİR ZAMANIN İÇİNE GİRİYORUZ"
Çok zor bir zamanın içine giriyoruz.Her birimizin kendi Zülkârneyn Seddi’ni inşa etmesi artık zarurettendir. Şu zamanda gelen işaretlere bakarsak anlaşılıyor ki dalga dalga elektromanyetik saldırılar altındayız. Demirlenmeliyiz ve ‘bir’ saf tutmalıyız! Coronovirüse karşıkorunmak için vücudumuzun Zülkarneyn Seddi’ni güçlendirelim:
“ ‘Bana demir kütleleri getirin.’ İki ucu tam denkleştirince, ‘Körükleyin!’ dedi. Onu ateş haline koyunca da ‘Getirin bana, üzerine erimiş bakır/katran dökeyim! Artık onu ne aşabildiler ne delebildiler.’ ”Kehf 96/97. Ve bir de şunu yapalım; Cenâb-ı Allah’ın Esmaü’lHüsnâlarının her birine sıkı sıkıya tutunup, bizlerde de 'bir' saf bağlaması için sürekli zikredelim.
"HAZIRLIKLI OLMALIYIZ"
Kendimizi her duruma hazırlayalım.Bu sadece bir biyolojik savaş değil, aynı zamanda psikolojik bir savaş. Aynı zamanda bir ekonomi savaşı, finans savaşı, sanayi devlerinin savaşı, bu savaş bir teknoloji savaşı!Bu zor süreci yönetenlere bizler de katkı da bulunalım. Dua edelim. Suyu daha dikkatli kullanalım. Her şeyi daha iktisatlı kullanalım. Kıt kaynakları etkin ve verimli kullanmalıyız. Endüstriyel gıdaları daha az kullanalım. Evhama, vesveseye gerek yok. Panik hali işleri kolaylaştırmaz zorlaştırır. Kur'an okuyalım.Bol dua edelim. Rabbimizden yardım isteyelim. Hz.Ali’ye sormuşlar; “Başımıza gelen sıkıntılar, imtihan mıdır? Yoksa Allah'ın bir cezası mıdır?” İlmin Kapısı cevap vermiş; “Eğer bizi Allah'a yaklaştırıyorsa imtihandır, O'ndan uzaklaştırıyorsa cezadır.”Ve şu soruya da cevap versin herkes! Evde kendi yatağında mı yatmak daha iyidir? Yoksa yoğun bakımda mı? Ya da toprak altında mı? Evde kalalım.
Vesselam...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.