• BIST 9652
  • Altın 2968.938
  • Dolar 34.6884
  • Euro 36.6766
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara -1 °C

CEMAL KAPAN'LA RÖPORTAJ

CEMAL KAPAN'LA RÖPORTAJ
Duyuru: Hoş geldiniz Cemal Bey, sizin Eğitim Bir Sen?in eski bir emektarı olduğunuzu biliyoruz. Bugün sizinle, uzun tartışmalar ardından kabul edilen 12 yıllık Kademeli Eğitim ile ilgili bir röportaj gerçekleştireceğiz. Ama önce bize biraz Eğitim Bir Sen?

Cemal Kapan: Herkesin kafasının karışık olduğu ve müthiş bir bilgi kirliliğinin olduğu bu ortamda, bana böyle bir fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. Kürtlüğünü ya da Türklüğünü dini değerlerinden önde tutmayan, hedefi, kamu çalışanlarının en büyük sendikası olarak eğitim çalışanlarının hak ve menfaatlerini en iyi şekilde korumak ve geliştirmek olan Eğitim Bir Sen 1992 yılında rahmetli M. Akif İnan önderliğinde kurulmuştur. Rahmetli bir konuşmasında ?Hangi düşünce hangi fikir kampında olursa olsun, inancından dolayı horlanmaması, kınanmaması, ayrı muamelelere tabi tutulmaması lazım. İsterse benim inancımın tam zıttı olsun. Ben ona hayat hakkı tanınmasının da kavgacısıyım.? Bu yönüyle Eğitim Bir Sen, ülkemizde demokrasinin tabana yayılarak gelişmesi ve sivil toplumun güçlendirilmesi çalışmalarına büyük katkı sunmuştur.

Duyuru: 4+4+4 olarak adlandırılan bu kademeli eğitim nereden çıktı? Çok ani gündeme geldiği, eğitimcilere hiç sorulmadığı yolunda eleştiriler var.

Cemal Kapan: Aslında kademeli eğitim ilk defa, 2010 yılında yapılan Milli Eğitim Şurasında 1+4+4+4 olarak sendikamız tarafından ortaya atılmıştır. Bu şurada tüm sendikaların temsilcileri, eğitim dernekleri, özel okulların temsilcileri, Milli Eğitimin tüm kurmayları hazır bulunmuşlardı ve Eğitim Bir Sen?in teklifi bu şurada tartışılmış ve oy çokluğuyla kabul edilmiştir. Yani aslında bizim teklifimiz olan bu kademeli eğitimden, Öğretmenlerin temsilcileri olan sendikaların 2010 yılından bu yana haberi vardı.

Duyuru: Peki kabul edilen bu yasada karşılanmayan talepleriniz de var mı?

Cemal Kapan: Öncelikle 8 yıllık kesintisiz eğitim, 28 Şubat döneminde generallerin eğitime müdahalesi sonucu ortaya konan bir dayatmadır. Bunun değişmesi tüm milletimizin menfaatine olmuştur. Biz aslında daha öncede belirttiğim gibi 1+4+4+4 olarak teklif ettik. Hem önceki bakanlarımızdan Hüseyin Çelik hem de Nimet Çubukçu döneminde okul öncesi teşvik edilmiş ve kampanyalar düzenlenmiştir. Bu çizgide devam edilmesi ve okul öncesinin de zorunlu olmasını istemiştik ama olmadı. Atama bekleyen birçok Anasınıfı Öğretmeni için baştaki 1?in olmaması hayal kırıklığı yaratmıştır. Ayrıca sendikamız okula başlama yaşını 68 ay-72 ay aralığı olarak düzenlenmesini talep etmişti. 72 aydan küçük çocuklar için fiziksel gelişimine ve kas-motor yapısına bakılarak, aile isteğine bağlı kayıtlarının yapılmasını savunmuştur.

Duyuru: Kız çocuklarının ilk 4?den sonra okula gönderilmeyeceği ve evlendirilmelerinin kolaylaştırıldığı  söyleniyor?

Cemal Kapan: Çocuk evliliklerinin bütünüyle bir kara propaganda olduğunu ve bunun kademeli eğitimle hiç bir ilgisinin bulunmadığını düşünüyorum. Maalesef bu üzücü  bir olgudur. Yani kesintili eğitim zamanında da bu evlilikler gerçekleşmekteydi. Doğuda, güneydoğuda liselerde görev yapan birçok öğretmen arkadaşımızın evli öğrencisi vardır. Kız çocuklarının okumasına bu kadar hassasiyet gösteren özgürlükçü(!) arkadaşlarımızın 28 Şubat sürecinde başörtülü kızlarımız okula alınmazken başlarını öbür tarafa çevirmelerini ikiyüzlülük olarak değerlendiriyorum.

Duyuru: Yeni sistemde binaların ayrılacağı söyleniyor. Neden binaları ayırma gereği duydular?

Cemal Kapan: 8 yıllık kesintisiz eğitimde 1 den 8 e kadar olan sınıflar aynı binada okumuşlardır. Bunun birçok sakıncası vardır. 6 yaşındaki çocukla 15 yaşındaki çocuk aynı tuvaleti paylaşması son derece sakıncalıdır. Özellikle küçük öğrenciler ağabeylerinin her türlü olumsuz davranışını(küfür etmek, sigara içmek gibi?) rol model alarak büyümüş olmak için onlar gibi davranmaya çalışmaktadırlar. Başka bir olumsuzluk ise büyüklerin hala büyüdüğünün farkına varamamasıdır. Hala kendini küçük zannetmekte ve daha az sorumluluk alarak, hayata daha az hazırlanmakta ve ailelere daha fazla yük binmektedir. Bu yüzden ilk 4?den sonra sertifika alarak(diploma 12 yılın sonunda verilecektir) ayrı bir binada eğitimine devam etmesi son derece önemlidir.

Duyuru: 5.sınıfı okutan Öğretmenlerin norm fazlası olacağı söyleniyor?

Cemal Kapan: Bu söylem maalesef özellikle bir sendika tarafından sınıf öğretmenlerini kışkırtmak için kullanılmaktadır. Kademeli eğitimin bu kadar faydası varken özellikle bu yönünün vurgulanarak rant elde edilmeye çalışılmasını kınıyorum. Bu yıl 4. Sınıfı okutan Öğretmen arkadaşlarımız önümüzdeki yıla mahsus olmak üzere 5. Sınıfı okutmaya devam edecekler. 5.sınıflar orta kısmın bulunduğu ayrı binaya gitse bile normu yine kendi okulunda olacaktır. Peki ?-Bir sonraki sene ne olacak?? derseniz, interneti şöyle bir araştırırsak bu konuyla ilgili 70 bin,55 bin,20 bin gibi aralarında oldukça farklar bulunan rakamlardan söz edilmektedir. Yani bilgi kirliliği mevcuttur. Bunun hesabı son derece basittir. Önümüzdeki yıl için, 1?leri okutacak halen 4. Sınıfı okutan öğretmen sayısını, emekli olması beklenen öğretmen sayısını, mevcut norm fazlası durumunda bulunan öğretmen sayısını toplayıp, 1. Sınıfa başlaması gereken öğrenci sayısından çıkardığımızda önümüze yaklaşık bir sayı çıkacaktır. Yaklaşık diyorum çünkü en sağlıklı veri her bölge için derslik başına düşen öğretmen sayısı ile elde edilebilir. Zaten bakanlık şu anda okullardan derslik sayılarını talep etmiştir. Bu geçiş sürecinde Öğretmenlerin mağdur olmaması için gizli dersliklerinde aktif hale getirilmesi taraftarıyım. Örneğin benim okulumda şuan 2 fen laboratuarı, 2 bilgisayar odası, 2 işlik bulunmaktadır. Bunlar bu süreçte sınıflara dönüştürülebilir. Ayrıca bakanlığın yeni devreye soktuğu uygulama ile müdür odaları 32 m2 yi geçemeyecektir. Böylece birçok makam odası yine dersliğe dönüştürülecektir. Bunların dışında bakanlığın emekliliği teşvik edici tedbirler alması gerektiğini düşünüyorum. Bu uygulama da mağduriyetleri azaltacaktır.?-Bütün bu tedbirlere rağmen sorun yaşanır mı?? derseniz ben, büyük şehirlerde değil de küçük il, kasaba ya da köylerde sorun yaşanabileceğini düşünüyorum.

Duyuru: Kademeli geçişlerde yönlendirme nasıl olacak?

Cemal Kapan: İlk 4 yıl sınıf öğretmeni okutacak. Bu dört yıllık süre zarfında kalem tutuşundan, okumasına, ders işleyişinden ödev yapışına, sorumluluklarını yerine getirmesine kadar birçok yönden öğretmeni öğrencisini tanımış ve kabiliyetini tespit etmiş olacak. 4. Sınıfa geldiğinde öğretmen, aile ve öğrenci beraber, akademik ya da mesleki eğitime devam edeceklerine karar verecekler. Ortaokulda öğrencilere seçmeli ders paketleri sunulacak. Öğrenciler ilgi duydukları alanlara göre dersler alacak ve liseye yönlendirilecekler. 8 yıllık kesintisiz eğitimde çok başarılı, başarılı ve az başarılı öğrenciler aynı sınıfta ders görmekteydiler. Yönlendirme ile ortaokulda aynı seviyedeki öğrenciler aynı sınıfta ders görecekler ve bu tüm öğrencilerin verimini artıracaktır. Şayet mesleki eğitime yönlendirilmiş bir öğrenci ilerleyen süreçte açılırsa yine akademik eğitime geçiş yapabilecek. Yine 8 yıllık eğitimin bir diğer kötü yanı sırf imam hatiplerin önünü kesmek için katsayı adaletsizliği getirilmiş ve meslek liselerinin önü tıkanarak ders başarısı düşük olan öğrencileri düz liselere mahkûm etmişizdir. Böylece liseden 18 yaşını bitirmiş işsizler ordusu mezun etmişizdir. Kademeli sistemle öğrenci erken yaşta geleceğine yön veriyor, hayata hazırlanıyor ve iş hayatı için gerekli nitelikli ara elemanlar yetiştiriliyor.

Duyuru: Peki ya seçmeli Kur?an-ı Kerim ve siyer dersleri?...

Cemal Kapan: %?de 99?u Müslüman bir ülkede yaşıyoruz ve ailelerin çocuklarının kutsal kitabını okuyabilmesi ve Peygamberimizin hayatını öğrenmesini istemesinden daha doğal ne olabilir? Üstelik bu ders seçmeli ve isteğe bağlıdır. Yani istemeyen aileler bu dersleri çocuklarına aldırmayabilirler. Bu dersleri İlahiyat mezunu, eğitim formasyonu olan Din Kültürü Ahlak Bilgisi öğretmenlerinden öğrenilmesinin çok mantıklı olduğu kanaatindeyim. Konuşmamın başında tüm inançlara saygılı olunması gerektiğinden bahsetmiştim. Alevi bir köyde ya da mahallede Alevilikte seçmeli ders olabilir. Ya da Süryani bir köyde hristyanlık seçmeli ders olabilir. Önemli olan ailenin talebi ve dersin formasyon sahibi kişilerce verilmesidir. Korku imparatorluklarının yıkılma vaktinin geldiğini düşünüyorum.

Duyuru: Son sözünüz nedir?

Cemal Kapan: Maalesef yeni bakanımızla hiç  uyuşamadık. Özellikle üslubu, okula bağış alan müdür ve müdür yardımcılarına verdikleri cezalar gibi birçok konuda anlaşamadık ve hatta 24 Kasım Öğretmenler gününde bakanımızı protesto ettik. Ancak ilk defa Eğitim Bir Sen?in gündeme getirdiği ve yeni kabul edilen kademeli sistemle bu ülkenin geleceği kurtulmuştur. Sağduyulu tüm eğitimcilerin biran durup düşündüklerinde hiçbir şeyin mevcut sistemden daha kötü olamayacağının farkına varacaklarına inanıyorum. Kademeli sistemlerin gelişmiş tüm ülkelerde uygulandığı aşikârdır. Lütfen tüm bu bilgi kirliliği arasında doğruyu görsünler ve çıkabilecek birkaç zorluğun sonunda güzel günlerin bizi beklediğine inansınlar. Eğitim Bir Sen olarak, güzel ülkemin menfaatleri ve Allah rızası dışında hiçbir şeye imza atmamışızdır. Allah ülkemin, milletimin yar ve yardımcısı olsun!

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113