Anadolu Coğrafyası'nın insanı, yani bizim insanımız, Asr-ı Saadet'ten sonra dini İslam'ı Mübine en çok hizmet eden millet olmuştur. Osmanlı'dan buyana zaman zaman inkıtaya uğrasa da İlahi Kelimetullah davasından, insanlığa hizmet davasından hiç bir zaman vazgeçmemiştir, güzel yurdumun, güzel insanları.
Hala da öyledir.
İslam Coğrafyası'nda ayak basmadığı, hatırını sormadığı insan kalmamıştır. En uzak noktaya, hiç tereddüt etmeden gitmiştir ve gitmektedir.
Nerede bir açlık, yokluk ve savaş varsa her daim orada olmuştur. Gerektiğinde evladu iyalinden vazgeçerek, müslüman kardeşinin yanında olmuş, onun ihtiyaçlarını gidermenin derdini her şeyin üzerinde tutmuştur. Gözünü kırpmadan, yorgunluk nedir bilmeden, rahat yatağını, her türlü konforunu terk ederek, Rıza-i İlahi yoluna baş koymuş ve kardeşlerinin yardımında olmayı tercih etmiştir.
En iyi dönemde de, şimdiki gibi en zor dönemdede yardım faaliyetini sürdürmüş, İslam Coğrafyası'na can suyu olmuştur.
İslam Coğrafyası en zor dönemlerini yaşamaktadır. Hiç bir zaman şimdiki kadar zor duruma düşmemiştir. Dörtbaşı mamur, sıkıntı içerisinde olmayan tek bir İslam ülkesi yoktur. Afrika'dan Ortadoğu'ya ve Alemi İslam'ın lideri konumundaki bizim ülkemize kadar tüm İslam Coğrafyası'nda kargaşa, kaos, açlık ve sefalet vardır.
Mısır, yanıbaşımızdaki Suriye, Irak ve daha bir çok ülkede savaş var, ölümler var.
Ülkemizde yıllardır bitmeyen terör var. Türkiye başını kaldırmasın, etrafıyla ilgilenmesin diye bizi tetörle, iş savaş tehdidi ile içeriye hapsetmeye çalışıyorlar. Haritaların yeniden çizileceği İslam Coğrafyası'na bizim müdahil olmamızı istemiyorlar.
Hiç bir İslam ülkesine, insani yardım götürmemezi bile hazmedemiyorlar.
Niye?
Türkiye yardım götürür, oraları inşa eder ve insanlara birşeyler öğretirse, Türkiye'ye karşı sevgi ve bağlılık artar. Türkiye'yi lider bilirler ve buralardaki insanlar bilinçlenip gözleri açılır da bundan ciddi zararlar görürüz endişesi taşıyorlar.
Endişelerinde haklılar da; ne yaptıysalar, bu milletin yükselişini engelleyemediler. Türkiye, çok güzel işlere imza atıyor. Devlet eliyle ve sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla dünyadaki tüm mazlumların yanında oluyor.
Kurak yerlerde kuyular açılıyor, yıllardır sömürülen Afrikalılara ekip biçmeyi, kendi ayakları üzerinde durmayı öğretiyoruz. Bir kaç yıl öncesine kadar açlıktan her gün onlarca insanın öldüğü Afrika'da şimdi açlıktan ölen kalmadı, çok şükür.
Amerika, Avrupa, Rusya, İran ve Çin, hülasa İslam Coğrafyası dışındaki bütün ülkeler elbirliğiyle Türkiye'yi sıkıştırıyorlar. Uygulanan baskının basıncı o kadar fazla ki, bu baskıya dayanabilecek başka bir ülke inanın yerzünde yoktur.
Nasıl dayanıyor ve başediyoruz, bunca iç ve dış baskılarla.
Dedik ya başında; " Asr-ı Saadet'ten sonra, Dini İslam'ı Mübin'e en çok hizmet eden Türk milletidir."diye
Allah koruyor işte.
Biznillah, bu millet bundan sonra da korunacaktır ve İslam Coğrafyası'ndaki kardeşlerine kucak açacak ve onları da koruyacaktır.
Büyük ve kutlu yürüyüş başlamıştır vesselam...
Eskiden olduğu gibi!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.