Türkiye üzerinde karanlık oyunlar oynanıyor. Şer güçler, PKK taşeronu vasıtasıyla ülkede terör estiriyor. Gün geçmiyor ki, bir şehit haberi almayalım.
Son Gaziantep saldırısı yine yüreğimizi dağladı. Ciğerlerimiz yandı, masum yavrular terör saldırısında feci şekilde can verdiler. Terör saldırıları bundan sonra da devam edecektir. Yine şehitler vereceğiz belki ama bu vatandan tek bir karış toprağı kimseye vermeyeceğiz. Kimsenin de almaya gücü yetmeyecektir.
Bu vatan, tarihin en büyük imparatorluğunu uğruna can veren şehitleri hürmetine, kurmuştur.
Bu vatanın evlatları, Çanakkale’de, Galiçya’da, Yemen’de, Medine’de, Kıbrıs’ta ve daha bir çok yerde kahramanca savaşıp şehit düştüler. Toprağımıza göz dikenlere unutamayacakları dersler verdiler.
Bu vatanın evlatları, yine kahramanca çarpışıyor. Son 30 yılda PKK terörüne 40 bin şehit verdik.
Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Türkiye’nin ilerlemesini, bölgesinde bir güç olmasını kimse istemiyor. Darbelerle, ekonomik krizlerle, siyasi krizlerle ve terörle yıllardır bizi oyalıyorlar. İstikrara kavuşmamızı, gelişmemizi istemiyorlar.
Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen üst düzey bir yetkili katıldığımız özel bir toplantıda şunları söylüyordu; “ PKK’ya 40 ülke direk destek veriyor, 5 ülke ise dolaylı olarak destekliyor. Destek veren ülkeler arasında batının gelişmiş ülkelerinin önemli bir bölümü var. Rusya, Çin, İsrail, İran, Irak ve Suriye’de destek veren ülkeler. Sözde Kürt halkının hakkını savunacağım diyen örgüt, aslında dış güçlere hizmet ediyor. Taşeron olarak kullanılıyor.”
Mehmetçiğimiz, dağda PKK ile savaşıyor gibi görünse de aslında 40’tan fazla ülkeyle mücadele ediyor. Terör örgütü elemanları yalnızca birer figüran olarak karşımızdadır.
Batılılar, Türkiye’nin biraz kendine geldiğinde neler yapabileceğini çok iyi biliyorlar. Geçmişte 600 yıl devam eden dünyanın en büyük imparatorluğunu kuran bu vatanın evlatları, gelecekte de aynı güce ulaşmaya muktedirdir.
Amaç Türkiye’nin başını yerden kaldırmamaktır. Ortadoğu’da söz sahibi olmasını engellemektir. Boyundan büyük işlere kalkışmasının önüne geçmektir.
Cenab-ı Allah bu vatan evlatlarının genlerine büyük düşünmeyi, büyük işler yapabilmeyi koymuştur. İslam’a Asr-ı Saadet’ten sonra en çok bu vatan evlatları hizmet etmiştir.
Bu gün dünyanın dört bir tarafında müslümanlara zulüm edilmektedir. Filistin’de, Somali’de, Uganda’da, Myanmar’da, Afganistan’da, Suriye’de ve başka coğrafyalarda. Zulme uğrayan, tecavüze uğrayan, vahşice katledilen, evlerinden-barklarından edilen dindaşlarımıza yardım eden tek millet; bu vatan toprağının evlatlarıdır, Anadolu insanıdır.
Filistin’de, Gazze bombalanırken, Refah sınır kapısından içeriye girmek için bekliyordu Anadolu insanı.
Kurduğu sivil toplum kuruluşlarıyla, Myanmarlı müslümanların imdat çığlığını duyuyor, yardıma koşuyordu. Hayret edilecek bir hızla ve öylesine zor bir coğrafyada olmalarına rağmen.
Türkiye’den binlerce kilometre uzaklıktaki Myanmar’da budist rahipler dünyanın gözü önünde müslümanlara soykırım uyguluyor. Yaşlı, çocuk, kadın demeden zulmün ve vahşetin her türlüsünü acımasızca uyguluyor. Genç kızları kaçırıyor, tecavüz ediyor, en vahşi hayvanın dahi yapmayacağı türden işkenceler ediyor.
Dünyada bunları seyrediyor.
Çok şükür ki, bu vatanın evlatları var. İmdat çığlığı duyduğunda koşan, evlad-u yarden vazgeçerek, binlerce kilometre ötelere sırf Allah rızası için giden Anadolu insanı var.
Yardım kuruluşlarına, cömertçe bağış yapan da bu vatanın evlatları.
Cenab-ı Allah hepsinden razı olsun.
Ne PKK terörü, ne de küresel terör.
Cenab-ı Hakk, böyle bir milletin sırtını yere getirmez.
Yeter ki biz, yolumuzdan dönmeyelim...
Hakk'ın rızasını gözetelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.