Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmen alımı ve idareci atamalarında mülakat yapıyor. Adaylara sınav puanlarının aynısı, komisyonlarca bir de mülakat puanı olarak veriliyor. Yakın zamanda güvenlik soruşturması ile ilgili yasal düzenleme yapılmasına rağmen, ne hikmetse bu garip uygulamaya son verilmiyor.
Yetkililerimiz; bir öğretmen adayının, güvenlik kriterlerine göre reddedilmesiyle, mülakatla elenmesi arasındaki farkın, toplumdaki adalet duygusunu ne ölçüde yaraladığını ne zaman görecek?
Bir adaya “sakıncalısın” demekle, “yetersizsin” demek aynı şey midir? Çevresine çekinerek; “Güvenlik soruşturmasına takıldım.” diyecek durumda olan bir adaya, “Mülakatta haksızlığa uğradım, bu ülkede adalet yok.” diyebilecek fırsatı vermek, akla ve mantığa ne kadar uygundur?
FETÖ’nün, 1350 mahrem imamından, 1270’inin öğretmenlerden seçmesi, güvenliğin; kamuya alımlardaki özensizlik üzerinden yaşananlardan sonra da toplumdaki adalet duygusunu koruyabilmenin ne kadar önemli olduğu anlaşılmış olmalıdır. Mevcut uygulama ile idare haklı iken haksız duruma düşürülüyor.
Yönetici atamalarında da mülakatlar benzer şekilde, açıktan veya ihraçtan dönmüş az sayıda adayı eleme mekanizmasına dönüştürülmüş durumdadır. İsmi önceden belli üç beş adayı eleyebilmek için yüzlerce aday, mülakata alınıyor ve sınav puanının aynısı veriliyor.
Problem, valilerin yetki kullanımı ile çözülebilir. Hakkında işlem yapılan herkesi, aynıyı kefeye koymamak gerektiği hep konuşuluyor, ancak yetkililer önce kendilerini sağlama almayı tercih ediyor.
Mülakatın, güvenlik soruşturması gibi kullanılması, bir taraftan toplumdaki adalet duygusunu zedelerken, diğer taraftan yönetici seçiminde önemli bir yöntem olan mülakat sistemini itibarsızlaştırıyor.
Bu konu yeterince tartışıldı, ancak yapılan tartışmalar değerlendirilerek, ülkemizde eğitime ivme kazandıracak istikrarlı bir sisteme dönüştürülemedi. Tam aksine son yönetmelikle iyice içinden çıkılmaz hale getirildi.
Gördük ki eğitim bir ülke için en önemli mücadele alanıdır. Eğitimde yönetici seçimi önemlidir. Tek başına sınav, tek başına mülakat veya tek başına ek2 puanlama ölçeği doğru sonuç vermemektedir. Her üçünün belli oranlarda alınarak oluşacak puan, daha isabetli sonuç vermektedir.
Oranı tartışılabilir fakat mülakat; uygulama esasları ve sınırları belirlenerek mutlaka uygulanmalıdır. (2002 öncesi atama komisyonlarının 10 puanlık takdir hakkı kullandığı gibi.)
Yönetici seçimindeki tıkanma, “proje/protokol okul” gibi istisnai uygulamaları doğurmuştur. Mevcut yönetici seçme sistemi ile en başarılı idarecinin seçildiği iddia ediliyorsa; öğrencisinin sınavla yerleştiği, öğretmeninin idareci tercihi ile atandığı okulların yöneticilerinin, neden bu sistemle seçilmediği sorusuna cevap verilemez.
Özetle mülakat, öğretmen alımında kaldırılmalı, yönetici seçiminde özenle ve ısrarla uygulanmalıdır. Yapılmaması gereken tek bir şey varsa mülakat, uygulayanını da uygulananını da değersizleştiren mevcut hali ile asla uygulanmamalıdır. Böyle mülakat mı olur?
Talat YAVUZ
Memur Sen İstanbul İl Başkanı