Haber7/ÖZEL
TRT'nin yeni dizisi Bir Zamanlar Kıbrıs, yayınlandığı ilk günden itibaren, Ada'da yaşanan zulmü en çıplak haliyle izleyicisine aktarıyor. Dizi sayesinde genç nesiller Kıbrıs'ta yaşanan zulme tanıklık ederken, o günleri yaşayanlar ise acı anıları yeniden hüzünle hatırlıyor.
KIbrıs'ta çekilen dizinin yankıları devam ederken, her bölümü reytingleri alt üst eden diziyi, Kıbrıs'ın önde gelen isimleri değerlendirdi. KKTC Cumhurbaşkanlığı Uluslararası İlişkiler & Diplomasi Özel Danışmanı Profesör Dr. Hüseyin Işıksal, Kıbrıs İlim Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Ata Atun, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Asst. Prof. Dr. Emete Gözügüzelli ile Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi KKTC Akademik Birimi Öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr.Zeki Akçam diziye ilişkin Haber7.com'a önemli açıklamalarda bulundu.
"BİR BİLİNCİN OLUŞTURULUYOR OLMASI BENCE ÇOK OLUMLU"
KKTC Cumhurbaşkanlığı Uluslararası İlişkiler & Diplomasi Özel Danışmanı Profesör Dr. Hüseyin Işıksal dizinin özellikle tarihi bilinç oluşturması açısından önemli bir yapıt olduğunu ifade etti:
"Bir Zamanalar Kıbrıs dizisine ilişkin ülke geneline yayılan iki farklı görüş hakim. Burada siyasal bakış açısı ve normatif yaklaşımları öne çıkıyor. Ama önemli bir çoğunluğunu diziyi beğendiğini, güzel karşıladığını söyleyebilirim. Sonuçta Kıbrıslı Türklerin uğradığı çok büyük haksızlıklar var 1963-1964 aralığından beri. Bunun bu şekilde dile getiriliyor olması, tüm kamuoyuna yansıtılıyor olması ve Türkiye'de de bir bilincin oluşturuluyor olması bence çok olumlu bir şey. "
Işıksal, dizinin diplomasi açısından da değerli bir yapım olduğuna dikkat çekerken, bu tarz yapımların devam etmesini ve Kıbrıs tarihinin işlendiği daha nice yapımların yapılmasını dilediğini ifade etti:
"Ben Cumhurbaşkanımızın diplomasi danışmanı aynı zamanda müzakere heyeti üyesiyim. Bu bağlamda diplomatik açıdan da gerek Türkiye, gerek Kıbrıs'ta da çok önemli bir misyonu olduğunu düşünüyorum dizinin. Benim adıma oldukça önemli bir dizi. Dileğimiz bu türdeki dizilerin ilerde de daha da devam etmesi, sadece bununla da sınırlı kalmamasıdır. Bu yapılırken de Kıbrıslı uzmanların fikrinden de yararlanılması önemli."
DİZİYE GELEN ELEŞTİRİLER
Dizide bazı noktalarda kurgusal hatalar ile karşılaşıldığına da değinen Işıksal, bu noktada Kıbrıs tarihini daha iyi bilen uzmanlar ile çalışılması durumunda daha başarılı bir yapımın ortaya konacağına dikkat çekti.
"Dizide bazı teknik hatalar, tarihi yanlışlıklar da olabiliyor kurgu noktasında. Bu noktada Kıbrıs Türk tarihini çok iyi bilen isimler ile de birlikte çalışmalar yapılırsa ilerde yapılacak dizi, filmler için de çok faydalı olacağı kanaatindeyim. Önyargısız eleştirilere bakıldığında bu öne çıkıyor. Örneğin dizide Türk halkının kendine has bir aksanı var, onun yansıtılmadığını söylüyor bu kesimler. Türkiye lehçesi ile Kıbrıslı Türkler konuşturulurken, Rumlara bakıldığında Kıbrıs aksanı ile konuştuğunu görüyoruz. Burada bir paradoks var. Neden onlar böyle konuşurken Kıbrıslılar böyle konuşmuyor deniliyor. Bir de Rauf Raif Denktaş'ın tam olarak yansıtılmadığı noktasında eleştiriler geliyor. Buna sayın Denktaş'ın ailesi de dahil. Ama bu eleştiriler elbette olacaktır. Uzmanların titiz çalışmalarıyla bu eleştirilerin minimuma ineceği kanaatindeyim."
SOYKIRIMI GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR
Kıbrıs İlim Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Ata Atun da dizinin önemine ilişkin
değerlendirmelerde bulundu. Özellikle Kıbrıslı Türklere uygulanan soykırımını gösterilmesi açısından oldukça dizinin önemli bir yayın olduğuna dikkat çeken Atun şunları söyledi:
"Bir Zamanlar Kıbrıs dizisi, emperyalist ülkelerin uzun vadeli Kıbrıs adasının tümünü siyasi olarak ele geçirmek için 2002 yılından itibaren uygulamaya konulmuş planı içeriğince, Kıbrıslı Türklere sistematik bir şekilde unutturulmaya çalışılmış 1963-74 arasında yaşadığımız soykırımı gözler önüne seriyor."
Atun soykırımın yansıtıldığı diziye ilişkin şu sözlerle devam etti:
"Dizide de görüldüğü üzere bu dönem içinde, Kıbrıslı Rumların bizlere acımasızca uyguladığı bir soykırım yaşadık. Bugün Avrupa Birliğinin üzerine inşa edildiği üç ayaktan bir tanesi olan “Dört Özgürlük” ve "İnsanca yaşam” hakkının tümünden mahrum edildik. Dolaşım özgürlüğümüz, elektriğimiz, suyumuz, işimiz, geleceğimize yönelik düşüncelerimiz ve insanca yaşamımız hiç olmadı."
"KİMSE BÖYLE OLAYLAR YAŞANMADI DİYEMİYOR"
Atun, özellikle dizide anlatılanların gerçekliğine ilişkin değerlendirmede bulunurken şunları söyledi:
"Bir zamanlar Kıbrıs dizisini merakla izliyoruz. Dizide gördükleriniz eksik de olsa gerçek, ki bir belgesel değil, sadece bir dizi. Ama bütün çektiğimiz sıkıntıları ve yaşadığımız soykırımı gözler önüne seren çok güzel bir dizi. Hataları olduğu söyleniyor, eksik deniyor, o döneme şahit olanlara danışılmadı deniyor, olaylarda biraz fark vardı deniyor ama kimse çıkıp da “hayır, böyle olaylar yaşanmadı” diyemiyor."
"ÇOK ÖNEMLİDİR"
"Bana göre dizinin seyirciyle buluşma tarihi ve içeriğinin verdiği mesaj çok önemlidir ve Kıbrıs konusunda Kıbrıslı Türklerin ve Türkiye’nin haklılığını görsel olarak ortaya koymaktadır. Dizinin sonlarına doğru yer alacak olan bölümler, 20 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleşen “Kıbrıs Barış Harekatı’nın gerekçelerini, Türkiye’nin uluslararası kurallara tamamen uygun haklılığını ve Kıbrıslı Türklerin mezalimden kurtularak, özgürlüğe kavuşmasının sevincini tekrardan izleyicilere yaşatacak ve hatırlatacaktır."
"İKİ DEVLET STRATEJİSİNİN DOĞRULUĞUNU GÖSTERMEKTEDİR"
“Bir Zamanlar Kıbrıs” dizisi Kıbrıslı Türklerin niçin ısrarla artık Kıbrıslı Rumlarla birlikte yaşamak istemediklerinin gerekçelerini ortaya koyarak, “Eşit, Egemen İki Devlet” stratejisinin doğruluğunu tüm ilgili tarafların gözleri önüne sermektedir. Özellikle de 18 Ekim 2020 tarihinde KKTC’nin 5’inci Cumhurbaşkanı seçilen Ersin Tatar’ın “Eşit, Egemen İki Devlet” stratejisinin, Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından da benimsenerek desteklenmesi ve Kıbrıs Müzakerelerine hazırlık toplantısının 27-29 Nisan tarihinde yapılacak olması, Bir Zamanlar Kıbrıs” dizisinin önemini daha da ortaya çıkarmaktadır."
"RUM VE AB SEMPATİZANLARINI TEDİRGİN ETTİ"
"Yurt dışında ve KKTC’de yaşamlarını sürdüren Kıbrıslı Türkler, diziyi büyük bir sevgi, heyecan ve ilgi ile izlemekteler. Kıbrıs Türk halkına unutturulması için sistematik bir çalışma ile milyonlarca Dolar ve Euro harcanmış olan geçmişimizin hatırlatılmasının, propaganda/manüpülasyon altında kalmış olan Rum ve AB sempatizanlarını oldukça tedirgin ettiği görülüyor. Ki, yıllarca yaptıkları yalana dayalı lobicilikle Kıbrıs sorununu 1974’te başlamış gibi gösteren Rumlar ve onların KKTC’deki temsilcilerinin bundan ileri derecede rahatsız olması doğal. Bana göre bunda Türk dizilerinin başarısı ve ulaşabileceği ülke sayısı da etken. Tabi ben gerçek tarihinin anlatılması adına sorumluluk üstlenen ve gerçekten diziye yardımcı olmak için samimi eleştiriler getiren bazı arkadaşlarımı tenzih ederim. Kıbrıs Türk halkı kimin neyi, ne niyetle söylediğini çok iyi biliyor."
"HAKLILIĞI ORTAYA KOYACAKTIR"
"Hiç kimsenin gücü, yaşanılanları unutturmaya ve tarihimizi silmeye yetmeyecektir ve elbet bir gün Kıbrıslı Türklerin haklılığı ortaya çıkacaktır.
Başta Anavatanım Türkiye olmak üzere yapımda emeği geçen herkese Kıbrıslı Türkler olarak en derin sevgi ve teşekkürlerimizi iletiyorum."
"YADSINAMAZ DERECEDE ÖNEMLİ BİR DİZİDİR"
"Bir Zamanlar Kıbrıs yadsınamaz derecede önemli bir dizidir. Hem siyasi, hem de tarihi konjonktüre etki edebileceği gibi bugün gündeme getirilen iki devletlilik tezinin uluslararası alanda ve Kıbrıs meselesine bakışta, TRT üzerinden gerçekleştirilebilecek farkındalığı sağlaması açısından son derece önemlidir. "
YUNANİSTAN VE GÜNEY KIBRIS'IN YALANI
"Kıbrıs meselesi biliyorsunuz ki Yunanistan ve Güney tarafından sözde işgal meselesi olarak adlandırılmak istenmektedir. 74 yılında bu mesele başlamış gibi gösterilmektedir. Bu tamamen yalandır. Kıbrıs Türk tarihinin gerçeklerini gözardı eden bir tutumdur bu. Bu da 74 yılından bu yana uluslararası alanda yürütülmeye çalışılan bir yaygaradır. Biz bunlara aslında yabancı değiliz. Girit'te, Mora'da, İstanköy'de, Rodos'ta... Pek çok köyde ve daha önceden Türk toprağı olan yerleri gasbetme ve işgal etme yönündeki sergiledikleri tutumu, Kıbrıs'ta da uygulamak istediler ancak başarılı olamadılar. Bugün gelinen noktada Kıbrıs meselesinde Türkiye'nin önemi yadsınamaz gerçekliktedir. "
KIBRIS TÜRKÜ ADANIN BİR PARÇASIDIR
"Kıbrıs Türkü, Türkiye'nin bir parçasıdır. Bunu ister 74 öncesini , istereniz İngiliz dönemini, isterseniz Osmanlı dönemini teraziye koyarak değerlendirin, Ada'nın hakikatleri ve gerçeğidir Kıbrıs'taki Türk varlığı. Türkiye'nin bir parçası olduğu, Türkiye'nin yolunda bir mücadele sergilediği de buna bağlıdır. O yüzden bu dizi öncelikle uluslararası alandaki görünürlüğün sağlanmasında, Kıbrıs meselesinin 74 yılında başlamadığının gösterilmesi açısından ve Kıbrıs Türkünün geçmişinde acının, yokluğun, ızdırabı olduğu dönemde dahi Batı'nın yanımızda yer almadığını bizzat Ana Vatan Türkiye'nin canı, kanı nefesi olduğunu gösteren bir dizidir. Bu bir birliktelik dizisidir. Bu bir müşterek kader birliğinin ifadesini yansıtan dizidir. Bu dizinin karşısındaki güçlerin elbette kişisel menfaatleri ötesinde bir tavır içerisinde olduğunu belirtmekte fayda var. Karşı duranların ortaya koyduğu bencilce yaklaşımlar çok tartışıldı. Kıbrıs'ta kimin ne yaptığı bellidir. Kimin milli söylemler ile neler yaptığı da aşikardır. O yüzden dizinin karşısında bir ittifak ya da grup mantığı içerisinde Kıbrıs Türkünü yok sayar gibi davranılmaması lazım. "
İYİ Kİ TÜRKİYE VAR!
"Çok büyük maliyetler harcanarak yapıldı bu dizi hiç bir karşılık beklenmeden. Kıbrıs Türk tarihi ilk kez bir dizi olarak TRT'nin ekranlarından kamuoyuna duyuruldu. İyi ki varlar, İyi ki Türkiye var, iyi ki bu diziye vesile olan büyüklerimiz varlar."
"DEDE GERÇEKTEN BÖYLE Mİ OLDU?"
Bir Zamanlar Kıbrıs dizisi, uzun bir aradan sonra Kıbrıs tarihinin hem Türkiye'de hem de Kıbrıs'ta yeniden gündeme gelmesini sağlamıştır. Özellikle genç kuşakların ilgili döneme ait araştırma yapmasına ve bilgi toplama isteğinin doğmasına neden olmuştur. Yeni nesil "Nene, Dede gerçekten böyle mi oldu?" sorularını sormalarına vesile olmuştur. Bu nedenle ulusal belleğimizin yeniden canlanmasına neden olan bir yapım olduğunu düşünmekteyim. KAYNAK: HABER7 | ÖZEL
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.