Eskinin Yassıada’sı şimdiki adı ile Demokrasi ve Özgürlükler Adası, dün önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. İdareci, öğretmen Anadolu yakasındaki üç yüz eğitimci hem adayı ziyaret etti hem de önemli bir projenin ilk adımını attı.
Genç Memur Sen teşkilatımızın lise öğrencilerini kapsayan projesi Bir Bilenle Bilge Nesil, alışılagelmiş sendikal faaliyetlerin çok ötesinde kalıcı izler bırakacak bir proje. Öğretmenlerin rehberliğinde, belirlenmiş kitapları okuyan öğrenciler, öğretmenleriyle kitap tahlilleri yapıyor, kompozisyonlar yazıyor ve jürinin değerlendirmesiyle dereceye giren öğrenciler ödüllendiriliyor.
Ülke genelinde beş yıldır devam eden proje kapsamında İstanbul’da bu sene daha çok öğrenciye ulaşılacak. Kitap okumanın ötesinde bir etkinlikten bahsediyoruz. Amacına ulaştığında belki geleceğin onlarca yazarı bu proje ile yazarlık hayatına atıldığını belirtecek.
Çocuklarla beraber aile fertlerinin de kitap okumasına vesile olan bir projenin bu yılki ilk adımı, anlamlı bir yerde, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda atıldı.
Demokrasi ve Özgürlükler Adası, bir yönü ile hüznü diğer yönü ile de mücadeleyi ifade ediyor. Bütün silahlı gücüne rağmen, millet iradesi karşısında çaresiz kalan ve daha yargılama aşamasında çaresizliği yaşayan darbecileri, milletimiz bugün acıyarak, üzülerek izliyor. Yaptıkları insanlık dışı uygulamalardan ve işledikleri cinayetlerden onlar adına hicap duyuyor.
Buradan bakınca bizimkisi bir kavgadır.
Kavganın, mücadelenin bugünkü adı Bir Bilenle Bilge Nesil’dir. Arkadaşlarımızla, o anlamlı adada bunları konuştuk ve hep birlikte söz verdik, çocuklarımıza bu mücadeleyi anlatmaya, adayı çocuklarımıza gezdirmeye ve o tarihi unutturmamaya söz verdik. O hüznü ve bir o kadar da o kararlılığı arkadaşlarımızın gözlerinde gördüm ve bu iş tamam dedim.
Adayı ziyaret edelim. Mücadeleyi gevşetirsek nelerin olacağını görelim, gösterelim. Bahse konu salt iktidar mücadelesi değil hak ve batıl mücadelesidir. Devirler değişiyor, gençlerimiz darbeler tarihini çok eski zamanlar zannediyor. Uzun metinlerle, kitaplarla anlatılamayacak birçok ayrıntıyı, adanın mevcut hali çok kısa sürede, kalıcı bir şekilde anlatıyor.
Adanın restorasyonunda emeği olanlara, dünkü etkinliğimizde bize yardımcı olanlara teşekkür ederken bize yükledikleri yükün de farkında olduğumuz belirterek, daha işin çok başındayız diyorum. Hepimize kolay gelsin, 7 Kasım’da Avrupa yakasındaki arkadaşlarımızla buluşmak üzere.
