“Sigara bağımlılık yapıcı bir madde olması ve serbest satılabilmesi nedeniyle günümüzde insan sağlığını tehdit eden en önemli faktörlerden biridir. Yalnızca bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik bir sorundur da.
Sigara içinde en tehlikelileri arsenik (fare zehiri), benzin, kadmiyum (akü metali), hidrojen siyanid (gaz odaları zehiri), toluen (tiner), amonyak ve propilen glikol olmak üzere 4000’in üzerinde kanserojen madde bulunduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak ciğerlerimizde katran (asfalt) oluşmaktadır.
Sigara bağımlılığının 2 yönü vardır. Fiziksel ve psikolojik bağımlılık. Fiziksel bağımlılığı yapan sigaradaki nikotindir. Psikolojik bağımlılık ise kişiye göre değişir. Kendine güvensiz, sorunlardan kaçan kişiler psikolojik bağımlılığa daha eğilimlidir. Sigaranın içindeki yabancı maddeler dokularda irritasyon ve hasar oluşturur. Buna karşı savunma amacıyla kandan çekilen hücreler iltihap alanına toplanır.
Sigara ölümcül bir alışkanlıktır. Ülkemizde sigaranın yol açtığı ölümler; trafik, terör, iş kazaları ölümlerinin toplamından beş kat daha fazladır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dünyada en büyük sağlık sorununun sigara olduğunu ilan ederek, her yıl 4 milyon insan sigaradan hayatını kaybettiğini ve eğer, gerekli önlemler alınmazsa bu sayının, önümüzdeki 20 yılda 10 milyona çıkacağını bildirmiştir.” (1)
Zira sigara sağlığımızı bozan, ahlak ve karakterimizi değiştiren ve içtimai bünyemizi tahrip eden bir kötülüktür. Bundan dolayı dinimiz bu fiilleri yerine ve durumuna göre mekruh veya haram kılmıştır.
Günümüz dünyasında sigaranın gün geçtikçe zararlarının ortaya çıkmasıyla insanlık için, toplum için, fert için, büyük bir leke ve açık bir felaket haline gelmiştir. Sigara ömrümüzün kısalmasına neslimizin azalmasına, aile ve toplum düzenimizin bozulmasına servetimizin hiç yere yok olmasına cemiyet fertleri arasındaki sevgi ve saygı bağlarının kopmasına ve netice olarak ölüm vakalarına çaresiz hastalıkların çoğalmasına neden olmaktadır.
Sigara 16.y.y. da “SEVİLLA” da ki dilencilerin yerlerden topladıkları puro izmaritlerinin toplayıp kâğıda sararak içmeye başlamalarıyla ilk sigara ortaya çıkmıştır. Fransızlar bu küçük rulolara cigarette adını verdiler.
Fransızlar bu küçük rulolara cigarette adını verdiler.
Bütün dünyada ilk önceleri kadınların sigara içmeleri hoş karşılanmazken, Birinci Dünya Savaşı yıllarında kadınların yalnız kalmış olmalarından ve içerisinde bulundukları hallerden dolayı kadınlar arasında da sigara içme oranı artmıştır.
Sigara 20.YY sonlarına doğru başta kanser olmak üzere beraberinde bir sürü rahatsızlığa neden olduğu anlaşılması üzerine sigara içenlerde azalmanın olduğu görülmektedir.
Sigara kanser dışında kalp ve dolaşım sistemi rahatsızlıklarına da sebebiyet vermektedir.
Sigara ilk defa Kanada’da 1 Ocak 1972 yılında reklamlardan kaldırılmıştır. Bunu ABD olmak üzere birçok ülkede sigaranın reklam yapılması yasaklanmıştır.
Bizde de geçtiğimiz yıllarda sigaranın reklam yapılması ve toplu yerlerde içilmesi yasaklanmıştır.
Ülkemizde sigara üretiminde başta gelen ülkelerden biridir.1992 yılında Türkiye genelinde 63.774 ton filtreli sigara, 5313 ton da filtresiz sigara 451 ton Puro ve pipo tütünü tüketilmiştir. Aynı yıl bu miktara 11.972ton ithal sigara ilave olunmuştur. Toplam sigara tüketimi 81.511 ton olmuştur. Bu Türkiye gibi bir ülke için içler acısıdır.
Şubat 1998 yılında İstanbul Tıp Fakültesi bilim adamaları ve din adamları İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Prof. ‘den “Yaşar Bağdatlı” nın başkanlığında toplanarak sigaranın 30 binin üzerinde rahatsızlık yaptığından insanlara zararlı olan maddelerin başında geldiğini konusunda fikir birliğine varılmıştır. Yapılan araştırmalar sigaranın daha çok hamile kadınlara zarar verdiğini ortaya koymaktadır. Sigara içen kadınların çocukları cılız veya sakat doğmaktadır. Normalde 3 kg olması gereken bir çocuk, 1 kilo 200 veya 300 gr gelmektedir. Çünkü çocuk annesinin karnında alması gereken oksijeni sigara yüzünden alamamaktadır. Buda çocuğun eksik doğmasına neden olmaktadır. Sigara aynı zamanda ruhi hayatımızı yıpratıcı birtakım etkileri de vardır. Alışkanlık halini almış olan tutkular, insanlarda kendinden başkasını düşünmeme gibi psikolojik bir duygunun olmasını sağlamaktadır. (2)
Sigaranın Vücudumuza Zararları.
1) Genel olarak bulunduğunuz ortamlarda kötü ve ağır koku yayılır.
2) Cildiniz bozulacağından cilt karalığı ve yaşlı gösterme belirtileri başlar.
3) Dişleriniz kirli ve pis görünümlü olmakla beraber, dişeti hastalıkları baş
gösterecektir.
4) Ağız ve yutakta tat alma eksikliği başlar ve kanser riski artar.
5) Gırtlak ve nefes borusunda iltihaplanma, ses tellerinin zarar göstermesinden başka kansere yakalanma ihtimali fazlalaşır.
6) Kalp ve damarların görmüş olduğu zarar ve tahribattan dolayı kalp krizi damar tıkanıklığı, tansiyon yükselmesi gibi sakıncalar ortaya çıkar.
7) Beyinde felç, ileri yaşta bunama (Alzheimer) görülür. Her nefeste 50bin hücrenin ölümüne sebep olur.
8) Gözlerde katarakt ve ileri yaşta körlük meydana gelir.
9) Burunda koku alma duygusu azalır.
10) Akciğerlerde kansere yakalanma, bronşit ve amfizem gibi rahatsızlıklar meydana gelir.
11) Mide ve yemek borusunda kanama, ülser ve kanser oluşumunu fazlalaştırır.
12) Pankreas kanseri riski artar.
13) Rahim ve yumurtalıkta kısırlık, çocuk düşürme, sakat ve eksik doğum, erken menopoz, rahim kanseri gibi tehlikeler oluşturur.
14) Testisler ve cinsel organlarda iktidarsızlık, ereksiyonda azalma, döllenme yetersizliği, kalıtımsal bozukluklar meydana gelir.
15) İdrar kesesinde mesane kanserine yol açar.
16) Ellerde, parmaklarda sararma, tırnaklarda, zayıflama görülür.
17) Kemik ve iskeletlerde kemik erimesi meydana gelir.
18) Kol ve bacak damarlarında çeşitli hastalıklar oluşur
19) Kılcal damarlar, el ve ayaklardan başlayarak, kol ve bacaklara kadar tıkanıp bu organların kesilmesine (Burger hastalığı) kadar varan hastalıklar oluşur.
20) Vücutta, yorgunluk, uykusuzluk, ruhsal gerilim, stres, performans düşüklüğü, reflekslerde azalma oluşur.
21) Anne ve baba mirası olarak; Sigara içen babaların, çocuklarında kanseri önleyen gençliği yok olmaktadır. Hamileliğinde sigara içen hanımların bebekleri %10-15 eksik kilolu doğdukları gibi zekâ eksiklikleri de görülür.
Burunda koku alma duygusu azalır. (3)
Sigara sindirim sistemi ile ilgili olarak sindirim güçlüğü, ağız kokusu, ülser, dudak, dil ve yemek borusu kanseri, iştahsızlık gibi hastalıklara sebep olmaktadır. Solunum sistemi ile alakalı olarak da, öksürük ve balgam, müzmin bronşit ve anfizem, gırtlak ve akciğer kanseri gibi hastalıklara, dolaşım sistemi ile ilgili olarak, damar sertliği, kol ve bacak damarlarında tıkanıklık, kangren, organ hastalıkları, beyin felci, kalp hastalıkları gibi tedavisi son derece zor hastalıklara sebep olmaktadır (4) Sigarayı bırakmanın en kolay yolu.
Bu konuda Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Profesör Doktor Alparslan Özyazıcı’nın tavsiyelerine dikkat etmek istiyoruz.
“Sigarayı bırakmanın en emin ve kestirme yolu, aniden bırakmaktır. “Ne yapayım bırakamıyorum” ifadesi tiryakilerin kendi bahanelerdir Bu biraz da gayret ve cesaret işidir Tiryaki kararını verir üzerindeki sigara paketini, kibrit ve çakmak gibi sigarayı hatırlatan her şeyi kaptığı gibi çöpe atar. Bir daha sigarayı aramaz ve içmez.
Sigarayı bırakmanın en pratik ve en kestirme yolu budur. Ancak böyle bir durumda şahsın takviye edilmesi gerekir. Her gün bol miktarda soğuk su veya meyve suyu içmesi tavsiye edilir. Mümkün mertebe yeni meşgaleler tavsiye edilir(5)
İstifade Edilen Kaynaklar: (1) https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberleri/sigara-ve-zararlari/
(2) Özlenen Fark Dergisi. Sayı 19 (3) https://www.diyadinnet.com/sa%C4%9Fl%C4%B1k-568-sigaran%C4%B1n-
v%C3%BCcudumuza-zararlar%C4%B1-nelerdir
(4) Özlenen Fark Dergisi. Sayı 19 Sayfa - 16
(5) Özlenen Fark Dergisi. Sayı 19 sayfa - 16
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.