Memur-Sen Fiili Serbest Kıyafet Eylemi Başlattı
Memur-Sen’e bağlı 12 iş kolunda 18 Marttan itibaren Kamuda Serbest Kıyafet uygulaması
başlatılmıştır. Fiili Serbest Kıyafet Eylemiyle ilgili Eğitim-Bir Sen İstanbul 4 No.lu Şube Başkanı Talat
Yavuz aşağıdaki açıklamayı yaptı.
‘’Kamu görevlilerinin görev sırasında ve görev yerlerindeki kılık-kıyafetlerine ilişkin usul ve
esasları belirleyen 1980 askeri darbesi dönemi ürünü 25/10/1982 tarihli Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine
Dair Yönetmelik”; Anayasa’da teminat altına alınan temel hak ve özgürlüklere, ülkemiz tarafından
imzalanarak usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası anlaşmalara, ülkemizin onayladığı belge ve
bildirgeler kapsamında yer verilen eşitlik, ayrımcılık yasağı gibi evrensel hukukun temel ilkelerine
aykırı hükümler taşımasına rağmen otuz yılı aşkın süredir insan onurunu da hiçe sayan yasaklarıyla
birlikte yürürlüktedir.
Demokratik parlamenter rejimi ortadan kaldıran ara rejim dönemlerine ait birçok anayasal ve
yasal hüküm, son dönemde hızlanan demokratikleşme ve sivilleşme süreciyle millet iradesinin
beklentisi doğrultusunda yürürlükten kaldırılmış ya da değiştirilmiş olmasına rağmen, idari düzenleme
mahiyetindeki söz konusu Yönetmeliğin halen varlığını sürdürmesi, Yönetmelik değişikliğinin Anayasa
değişikliğinden daha zor bir süreç olduğu algısı da uyandırmıştır.
Bu çerçevede, kamu görevlilerinin kendi iradeleriyle ve hizmet ettikleri milletin değer ve
ilkelerini yansıtacak ve kamuoyunda genel kabul görmüş kılık-kıyafet tercihleri arasında kendi
iradeleriyle seçim yapmasını mümkün kılacak bir özgürlük alanına sahip olması ve ülkemizin son otuz
yılına damgasını vuran gayri insani ve gayri hukuki yasakların son bulması amacıyla,
Konfederasyonumuz ve konfederasyonumuza üye sendikalar; kuruluşlarından bu yana konuyu
kamuoyunun, yasama, yürütme ve yargı erkinin gündemine taşıyacak eylemleri gerçekleştirmiş,
başvuru, itiraz ve dava süreçlerini başlatmıştır. Bu kapsamda yakın dönemde, 30 Kasım 2012
tarihinde TBMM önünde gerçekleştirilen başörtüsüne özgürlük eylemi, İnsan Hakları Günü nedeniyle
10 Aralık 2012 tarihinde ülke genelinde yapılan basın açıklamaları, 2 Ocak 213 tarihinde yeni yılın ilk iş
günü kamu hizmetini serbest kıyafetle üretme eylemi gerçekleştirilmiş ve milletimizle birlikte başta
kamuoyu olmak üzere yasama ve yürütme erkinin gündemine yeniden taşınmıştır.
Bu eylemlere yönelik yoğun kamuoyu teveccühü de dikkate alınarak, kamu görevlilerine
yönelik kılık-kıyafet yasaklarının sona ermesi noktasında milletlimizin iradesini somutlaştırmak ve
oluşacak toplumsal destek aracılığıyla kılık-kıyafet özgürlüğünün tesisi sürecini hızlandırmak amacıyla
Konfederasyonumuz tarafından düzenlenen “Özgürlük İçin On Milyon İmza” başlıklı imza
kampanyasında, 14 Ocak-14 Şubat tarihlerini kapsayan bir ay gibi kısa bir sürede 12 Milyon 300 bin
imza toplanmış ve Konfederasyonumuzun ve kamu görevlilerinin özgürlük talebine milletimizin
desteği somutlaştırılmıştır.
Ulaşılan bu sonuç göstermektedir ki; kamu görevlilerinin kılık-kıyafet yasaklarından kurtularak
inançları, tercihleri, beğenileri ve toplumumuzun genel kabul görmüş değer yargıları çerçevesinde
kılık-kıyafet özgürlüğüne sahip olması noktasında inkarı imkansız bir toplumsal mutabakat
oluşmuştur. Diğer taraftan, 12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleştirilen referandum sonucunda kabul
edilen Anayasa değişikliğiyle, kadınlara yönelik pozitif ayırımcılık devlet sorumluluğu haline
Kıyafet Yönetmeliği gibi düzenlemelerin varlığı nedeniyle halen sağlanamamıştır.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesini siyasal sisteminin temel yapı taşı olarak kabul
ederek Anayasasında kendisini demokratik hukuk devleti olarak ifade eden ülkemizin, millet iradesine
darbe yapanlarca kaleme alınan bir Yönetmelikte üretilen yasakları sone erdirmesi için gereken
hukuki ve fiili gerekçeler fazlasıyla mevcuttur.
Bu çerçevede, yukarıda yer verilen süreçlere ve gerekçelere dayalı olarak ve milletimizin
iradesini yansıtan toplumsal mutabakata dayanarak; Konfederasyonumuza üye on bir sendikamızın
üyelerinin 18 Mart 2013 Pazartesi gününden itibaren 1982 tarihli “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında
Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik’in 5 inci maddesindeki erkek ve kadın kamu
görevlilerinin kılık-kıyafetlerini özgürce seçmelerine engel olan kılık-kıyafet sınırlamaları dikkate
alınmayacak ve maddede belirtilen yasaklara bağlı kalmadan kamu hizmeti sunulacaktır.
Bu kapsamda, Konfederasyonumuza bağlı sendikalar olan; Eğitim-Bir-Sen, Sağlık-Sen, Diyanet-
Sen, Bem-Bir-Sen, Büro-Memur-Sen, Toç-Bir-Sen, Enerji-Bir-Sen, Birlik-Haber-Sen, Bayındır-Memur-
Sen, Ulaştırma-Memur-Sen ve Kültür-Memur-Sen’e üye kamu görevlilerinin 18 Mart 2013 Pazartesi
gününden itibaren söz konusu Yönetmeliğin;
Kadın kamu görevlilerine yönelik: “baş daima açık”, “ayakkabılar ve/veya çizmeler normal
topuklu olması” ve “kot ve benzeri pantolonlar”, “terlik tipi (sandalet) ayakkabı” giyilmemesi ,
Erkek kamu görevlilerine yönelik: “sandalet ve atkılı ayakkabı giyilmemesi”, “kulak ortasından aşağı
favori bırakılmaması”, “sakal bırakılmaması”, “saç uzatılmaması”, “bıyıkların üst dudak boyunu
geçmemesi ve üstten alınmaması, yanlarının üst dudak, alt uçlarının dudak hizasından kesilmesi”
“kravat takılması” , “balıkçı yaka ve benzeri süveter giyilmesi” şeklindeki yasak ve sınırlamalara
uymadan kamu hizmeti sunmalarına, bu sınırlamaları dikkate almaksızın milletimizin değerlerine ve
genel kabul görmüş kılık-kıyafet şekillerine uygun olmak, herkesin bu kapsamdaki tercihlerine azami
saygı gösterilmesi kaydıyla inançları ve/veya tercihleri doğrultusunda belirleyecekleri kılık-kıyafetle
göreve gitmelerini ve görev mahallinde bulunmalarını, bu eylem sürecinin kamu görevlilerinin kılık-
kıyafet özgürlüğünü teminat altına alan yasal ya da yönetsel düzenleme yapılıncaya kadar devam
ettirilmesine karar verilmiştir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.