Birpınar, CHP'li Ekrem İmamoğlu yönetimindeki İBB’ye de "Tecrübeden faydalanın, Sakarya Nehri’nden İstanbul’a içme suyu getirmeniz doğru yöntem değil. Uzun vadede hazırlanmış projeleri bir günlük algıyla heba edilmemeli" ikazında bulundu.
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı ve İklim Değişikliği Baş müzakerecisi Mehmet Emin Birpınar, sosyal medya hesabından, CHP'li Ekrem İmamoğlu yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetiminin su yönetimindeki başarısızlıklarını bir kez daha gündeme taşıdı.
İmamoğlu'nun katıldığı bir televizyon programında "Melen zaten su basıyor. Sakarya Nehri'nin de suyu ile ilgili birtakım eylem planı var. 7-8 senaryo üzerinden planlarımızı yaptık. İstanbul'un yakın aylarda su sorunu yok. 2021 kışının da kurak geçmesi ciddi bir sorun olarak önümüzde duruyor. Yazın su kesintisi planlaması şu anda yok. İstanbul son 20 yılda en az yağmuru alsa dahi bizi doyuracak bir suya sahibiz" ifadelerini kullandı.
"Sakarya Nehri endüstri baskısı altında, içme suyu olarak İstanbul'a verilmesini doğru bulmuyorum"
İmamoğlu'nun ağır metaller içermesi nedeniyle tehlike ve zehir olabilen Sakarya Nehri'nden su taşınması planı ise Birpınar'ın tepkisini çekti. Birpınar, yaptığı açıklamada, "İstanbul'a Sakarya nehrinden su getirmeyi düşünenlere uyarımızdır... Sakarya nehrinin suyu İstanbul şehrine verilemez. Sakarya nehrinin suyu içme ve kullanma suyu olarak kullanılamaz. Ne kadar arıtma yaparsanız yapın, buna müsade edilmemeli. Melen'den gelen su temiz ve içme, kullanma suyuna elverişli bir yapıdaydı. Sakarya Nehri endüstri baskısı altında. Onun için içme suyu olarak İstanbul'a verilmesini doğru bulmuyorum. Özellikle Ömerli İçmesuyu Arıtma Tesisi'nin yükünü artırır. Reçine ve aktif karbonla çözemezsiniz…" ifadelerini kullandı.
İBB yönetiminin hamasi ve intikam siyasetinden uzaklaşarak bilime ve eski tecrübelerden faydalanması gerektiğini aktaran M. Emin Birpınhar, "Dünyanın tüm büyükşehirlerinde olduğu gibi İstanbul şehrinde de su krizi yaşamaya devam edeceğiz. Mutlaka ortak akılla kısa, orta ve uzun vadeli bilimsel çözümler üretmeliyiz. İstanbul şehrini yönetenler eski tecrübelerden yararlanmalı ve çözüm için adım atmalıdır. Kanal İstanbul'a karşı çıkma konusundaki beyhude eforların yüzde birini Şehrin su krizi konusunda harcayıp, çözüm üretmek için gayret gösterseler sanırım daha iyi olacak. En acilinden tüm farklı düşündeki bilim insanlarını ve eski tecrübeleri toplayıp çözüm için çalışması gerek. Olmaz ise, bu yaz olmazsa gelecek yazlar ve baharlarda evlerde ve işyerlerinde su sıkıntısı büyük olur. Bu şehirde yaşayan herkesin su tasarrufuna dikkat etmesi gerekir. Yöneticilerin de her gün iletişim araçlarını kullanarak, vatandaşları su israfı konusunda uyarması şarttır" dedi.
"Başka İstanbul yok"
AK Parti'nin su yönetim anlayışı sayesinde İstanbullunun susuzluktan kurtarıldığını belirten Birpınar, uzun vadeli yapılmış planların bir günlük algıya kurban edilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Birpınar açıklamasına şöyle devam etti:
"Su krizi dünyanın tamamı için büyük sorun olarak geliyor. İklim değişikliğinin de negatif etkisiyle kriz daha da büyüyecek. Bu krizi gündemin birinci sırasına almamız gerekiyor. Su hayattır, olmazsa ölürüz. Bunu hiç aklımızdan çıkarmamalıyız. Gerçekleri olduğu gibi yazmak ve göstermek zorundayız. Çünkü bundan herkes etkilenecek. Değilse mevcut yöneticilerin su yönetimi gibi hayati bir konuda başarısız olması kimseyi sevindirmez. Su, çevre gibi konuların siyaset üstü olduğunun herkes farkında olması gerekiyor. Kim ne derse desin, 1994 yılından 2018'e kadar 24 sene boyunca İstanbul şehrinin su yönetimini yapanlar iyi bir yönetim göstermiş ve vatandaşları susuz bırakmamıştır. Bu bir başarıdır. Aynı başarının devam etmesi tek temennimizdir." Kaynak:Yeniakit
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.