7 Mayıs 2023 Pazar günü, Milletimiz Atatürk Hava Limanından, bu alanın Amerika’ya peşkeş ve tahsis düşüncesine kuvvetli bir tepki göstermiş ve 2 milyon kişilik şiddetli bir tokat indirmiştir. Daha muhalefette iken Atatürk Havalimanını Amerikan şirketine bedavadan tahsis edeceğini söyleyen zihniyet, Allah korusun iktidara gelirse ülkemizin tüm değerlerini haraç mezat Amerika ve Avrupa şirketlerine devredeceğinin işaretlerini vermektedir. Muhalefetin lideri hayal dünyasında kendisini başkan zannediyor, alıyor, satıyor, kimseye sormadan. Tehlikeli olan, bunu söyleyen kişinin muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı olması. İhale yok, araştırma yok, kanun yok, hukuk yok, ortaklarıyla bile istişare yok, Meclis kararı yok sanki rüyasında konuşan adama benziyor. Birilerinin onu uyandırması lazım. Fikri tükenmişlik ve mandacılık hastalığının ortaya çıkan belirtisi. Bunun ilacı yok, tedavisi de mümkün değildir. Gerçi millet onu 14 Mayısta uyandıracak. Gerçek dünyayla ve gerçeklikle yüzleşecek
Söz konusu şirket Amerikan devletine bağlı, onun kurallarına göre çalışan, bilgilerini Amerikan devleti ile paylaşmak zorunda olan bir şirkettir. CIA onun bütün bilgilerine, alımına ve satımına müdahildir. Çünkü söz konusu olan; uzay ve yüksek teknolojidir. Amerikan senatosunun izin vermediği bir üretimi ve araştırmayı yapamaz. Amerikan bayrağını dalgalandırır.
Türkiye’de bu işi yapan devlet şirketleri var. Yerli ve milli ikibinden fazla doğrudan bu işlerle uğraşan kamu ve özel şirket olmasına rağmen, savunma ve uzay teknolojisinde bu kadar mesafe almışken, bu hassas konuyu yabancılara teslim etmeği düşünmek akıl tutulmasıdır. Böyle muhalefet düşman başına! Gerçekten dünyada hiçbir ülkede böyle bir muhalefet anlayışı yoktur.
Yerel özerklik vaadi ile dağdaki teröristlere selam çakmak, Suriye ve Libya’daki askerlerimizin orada milli güvenliğimiz için bulunmalarının devamını içeren tezkereye Hdp ile birlikte red oyu vermek, Türk ekonomisini yabancı kayyum Rıfkin’e, stratejik ve milli projeleri yabancı şirketlere devredeceğini söylemek, terör suçlarından dolayı ceza alanları serbest bırakacağım vaadiyle onlara; “sana söz” demek büyük bir hata ve ülkemize yapılabilecek en büyük kötülüktür. “Sana Söz” Amerika’ya, Amerikan şirketine Atatürk havalimanını peşkeş çekme sözü mü dür?
Türk şirketi ve Türkiye’deki yabancı yatırımcı arasındaki fark nedir biliyor musun? Yabancı şirketler, sahipleri Türk’te olsa, ait olduğu ülkenin çıkarlarına göre hareket ederler. Ait olduğu ülke sana ambargo uygularsa, o şirket de buna uymak zorundadır. Yani savunma sanayisinde ve uzay teknolojilerinde faydalanırsın diye getirdiğin şirket, sana en büyük zararı, ihtiyacın olduğu en hassas zamanda verir. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olursun. Kafası bozulduğunda çekip başka ülkelere gider. Hani sen Baykar’ı böyle suçluyorsun ya. Aslında bunu tam da sen yapıyorsun.
Türkiye’nin strajik projelerini Amerikan şirketlerine teslim ederek hiçbir sonuç alamazsın. Türkiye’nin müteşebbislerine ve gençlerine, Teknofeste katılan yüzbinlerce gence güvenmelisin. Çünkü gelecek oradadır. Geleceğini Amerikan gençliğinde arama, Türkiye’nin gençlerinde ara. Ülkemizin muhtaç olduğu kudret, gençliğimizin muhteşem zekasında, çalışma azminde, vatan ve mukaddesat aşkında mevcuttur. Tabii ki kıymet bilene, cevherden anlayana!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.