Başarılı menajer Serkan Polat, MAG Eylül sayısına özel gerçekleştirdiği röportajda sektöre dair önemli açıklamalarda bulundu.
Kendisinden bahsederek röportajına başlayan Serkan Polat, kariyerine Ankara’da başlamış olmanın bir dezavantaj olduğunu düşünüyor musunuz? Sorusuna verdiği yanıtta “Evet, kesinlikle düşünüyorum, çünkü Ankara kısıtlı yapımların olduğu, fazla çekimlerin olmadığı bir yer. Buna rağmen on dört yıldır aktif olarak dizi, reklam, sinema, dergi ve katalog çekimlerine oyuncu yönlendiriyorum. İstanbul’a göre tabii ki dizi sayısı az ama aktif olarak farklı projelerimizde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Menajer olarak çalışmanın en keyifli yanını “Bir menajer olarak planlama, organizasyon, motivasyon ve kontrol sürecini yönetiyorum. Sürecin dinamik olması, insanların farklı dünyalarına şahitlik etmek ve farklı ortamlarda bir araya gelmek çok keyiflidir. Aynı zamanda da çalıştığım kişilerin heyecanlarına ortak olmak, onları maddi-manevi hayallerine ulaştırmak, aldıkları eğitimlerle sektörde yer almalarını sağlamak, profesyonel ve duygusal bir bağ kurmak benim için en büyük onur ve gururdur” diyerek yanıtlayan Polat, günümüzde dizi oyuncusu olmak isteyenlerin ne yapması gerektiğine dair de açıklamalarda bulundu.
“Dizi oyuncusu olmak isteyenler yeteneklerinin yanı sıra bu sektörün inceliklerini ve sancılı süreçlerini de göz önünde bulundurmalıdır. Çok çalışmak, gözlem yapabilmek, diksiyonun güzel olması, beden dilini etkili kullanmak ve genel kültür ile donanımlı olmak da beklenen diğer özelliklerdir. Ayrıca oyuncu olmak isteyen kişiler; çalışmak istedikleri kurum veya kuruluşun, yapımın, ajansın aktif olarak çalıştığına dikkat etmelidir. Kendilerine referans projeler gösterilmelidir. Örneğin; projelerine gönderdikleri oyuncu, figürasyon var mı? Bu göz önünde bulundurulmalıdır” diyen Serkan Polat “Oyuncu adaylarına tavsiyem, kimsenin mağdur olmaması için detaylı bir şekilde araştırma yapmalarıdır” şeklinde konuştu.
Ankara’da gelişen dizi sektörü için ise şunları söyledi: “Sektörün merkezi uzun yıllardır İstanbul ama artık oradaki bu karmaşanın, bir miktar da olsa azalıp, Ankara’nın da medya dünyasıyla daha çok haşır neşir olması gerektiği taraftarıydım zaten. Ki denizi olmasa da git gide güzelleşen ve elitleşen bir şehrimizin olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda ve özetle isabet oluyor diyebilirim. Dizi sektörünün Ankara’ya yönelmesi; insanların farklı bir kültüre, mekâna, atmosfere şahitlik etmesini sağlıyor. Ankara dizi sektörü için çok uygun, sakin ve maliyet olarak da çok yormayan bir yer. Yapımlar yavaş yavaş Ankara’ya geliyor ve Ankara’da sağlam projeler yapılmaya devam ediyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.