• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 14 °C

ALKIŞLADI MI, ALKIŞLAMADI MI?

Talat Yavuz

Alkışlamadı. Zammı değil, konuğu cumhurbaşkanı sahneye çıkarken salondaki herkes gibi alkışladı. İftiracı ve bozguncu tayfası ise algı oyunları yaparak iftira attılar, kamuoyunu yanılttılar.

Yüzde yirmi beş zam yeterli midir, değildir. Yüzde otuz zam yeterli midir, değildir. Açıklamanın üzerinden yirmi dört saat geçmeden yüzde beş zam alınması iyi midir, iyidir. Başarı mıdır evet başarıdır. Milyonlarca haneye ayda yedi yüz ile bin lira arasında daha fazla para girmesi iyi olmuş mudur, evet iyi olmuştur. Şimdi seyyanen veya oransal bir zam alınacaksa kim alacaktır, yine Memur Sen alacaktır.

Geçmişte, yetkili oldukları dönemlerde hiçbir kazanım üretemeyen bazı sendikacılar, bugün Memur Sen’le ve onun genel başkanı ile uğraşmayı, sosyal medya yalanlarıyla insanları kandırmayı bırakarak, öncelikle temsil ettikleri kitleye saygı duymayı öğrensinler.

Bu yalancı ve iftiracı takımının ellerinden bir iş geliyorsa, buyursunlar ilçe milli eğitim müdürlerinin, şube müdürlerinin, şeflerin, araştırmacı ve uzmanların, müfettişlerin, kadroya hangi unvanla geçeceğiz diyen 4/C’lilerin, diplomaya dayalı alan değişikliği talep edenlerin, kadroya geçişleri şubat özür atamalarına yetişsin diye bekleyenlerin dertlerine bir çare üretmek için verdiğimiz mücadeleye destek olsunlar.

Bir yetkili bunları muhatap alsın, bir diplomasi yürütsünler, bir çözüm üretsinler. Göreve yeni başlayan, ek ders alamayan, uzman ve başöğretmen de olamayan ve maaşı kirasına yetmeyen öğretmenlerimize bir çözüm üretsinler. Yetkili değiliz diyorlarsa, yetkili oldukları döneme baksınlar ve sussunlar.

Sonunda gelecek bir yıl için uygulanacak asgari ücret, memur ve emekli maaşlarına ise yapılacak altı aylık zam oranları belli oldu. Bizim için bundan sonra gündem, bir yandan ekonomik gelişmeleri takip etmek, temmuza kalmadan ek zam alabilmek, oluşacak kayıplarımız için mücadele vermek bir yandan da yukarıda bir kısmını saydığım taleplerle ilgili takibi sürdürmektir.

Bir ay kadar önce bir tablo yayınlamış ve ocak ayında öğretmen ve memurlar için maaş, ek ders, kurs, sınav, uzman ve başöğretmen, okul türü, unvan gibi birçok parametreye bağlı olarak büyük bir dengesizliğin ortaya çıkacağını belirtmiştim. Ocak maaşlarında bunu çok bariz bir şekilde göreceğiz.

Bugün, elde edilen devasa kazanımlara rağmen, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları kör ideolojik kavgaya alet etme zamanı değil, oluşan dengesizliğe çözüm arama zamanıdır. Acilen tek maaş, yüksek kira ve bütün haberlerde geçen en düşük memur maaşını alan arkadaşlarımıza çözüm için çaba sarf etme vaktidir.

Gelin şimdi o yazımdaki özellikle eğitim alanına dair önerilerim üzerinden bugünkü tartışmalara bakalım ve son birkaç sözle bitirelim:

“Okul yöneticilerine, şube müdürlerine, ilçe müdürlerine yönetim kademelerine paralel makam tazminatı verilebilir. Yönetim kademeleri arasında tutarlılık gözetilir.

İyileştirme ve yenilikler maaş, ek ders, kurs, uzman ve başöğretmenlik, makam tazminatı gibi bütün parametreler göz önünde bulundurularak denge bozulmayacak şekilde planlanır.

ÖMK ile tanımlanan “aday öğretmen, öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen” unvanlarından; uzman öğretmenliğe eğitim tazminatının yüzde altmışı, başöğretmenliğe eğitim tazminatının yüzde yüz yirmisi kadar ödenen tutar, “öğretmen” unvanı için de yüzde otuz olarak düzenlenebilir. Böylece göreve yeni başlayan öğretmenler de adaylığının kaldırılmasından sonra kariyer sistemine dahil edilmiş ve on yıl beklemek zorunda kalmamış olacaktır. (Öğretmen 1.250, uzman öğretmen 2.500, başöğretmen 4.500 TL gibi bir düzenleme, öğretmenleri çok daha memnun edecektir.)”

Biz yıllar içinde neler yaptığımızı, bugün neye ihtiyaç olduğunu ve geçmişte kimlerin neler yaptığını çok iyi biliyoruz. Kamuoyunun, bizim üyemizin talebi, sendikal duruşumuz ve siyasetle ilişkilerimizi doğru anlayabilmesi için; Kamu Sen’in, Cumhur İttifakından önce ve şimdiki söylem ve eylemlerine, KESK ve şimdiki türevi Kamu İş’in, 28 Şubat kıyımlarına nasıl seyirci kaldıklarına ve 2001 krizindeki pasif hallerine ve suskunluklarına bakması ve kıyaslaması gerekir.

Anlaşılan bugün hafızayı tazelemeye ve arşivi karıştırmaya her zamankinden daha çok ihtiyaç var.

Bu yazı toplam 453 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113