• BIST 8945.8
  • Altın 3033.718
  • Dolar 34.2777
  • Euro 37.0994
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 5 °C

Akil İnsanlar Barış Yolunda

Abdullah Yadigar
Akil İnsanlar Marmara Bölgesi Heyeti, geçtiğimiz Cumartesi Günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi Florya Sosyal Tesislerinde ilk toplantısını yaptı. Akabinde Memur-Sen?in İstanbul Esenler Belediyesi Kültür Merkezindeki Marmara Bölgesi Şube Başkanları Toplantısında bir araya geldiler.

 

Akil İnsanlar Marmara Bölgesi Heyetinden; Deniz Ülke Arıboğan, Ahmet Gündoğdu, Hayrettin Karaman, Mithat Sancar, Hülya Koçyiğit, Ali Bayramoğlu, Yücel Sayman, Mustafa Armağan ve Levent Korkut vardı.

Toplantıda ilk sözü Ahmet Gündoğdu alarak; ‘’Memur-Sen olarak hak ve özgürlük merkezli,

ekmeğin bölünmemesi için mücadele veriyoruz. Buna her dönem karşı çıkanlar olmuştur. Hala iş

güvencesi ve rotasyonla ilgili endişelerimiz var. Hala devlet dairelerinde bıyık, sakal, etek boyuyla ilgili

yönetmelikler hüküm sürüyor. Biz, en kapsamlı imza kampanyasını yaptık. Şimdi de Serbest Kıyafet

Eylem’imiz devam ediyor. Referandumda ‘evet’ derken karşı çıkanlar vardı. Filistinli çocuklara yardım

için çıktığımızda karşımızda terörist devlet İsrail vardı. Biz karşımızda kimlerin olduğuna değil,

yanımızda kimlerin durduğuna bakıyoruz’’ dedi.

Gündoğdu; ‘’Yine milletimiz lehine bir projenin içindeyiz. Akil insanlar olarak bizim işimiz

bataklığı kurutmada rehberlik etmek, projeler hazırlamak, milletimizle, onları dinleyerek, onlara da

bunun bitmesi gerektiğini anlatmak. Bugünde bu projeye karşı çıkanlar olabilecektir. Akil insanlar

toplantısına davet edilir edilmez rakiplerimiz, bazı siyasi partiler bunu 'ihanet projesi' olarak

değerlendirdiler. Biz bu söylemlere sadece acırız. Ama bu söylemlere de bir soruyla cevap veririz. 'Bu

ülkenin yüzde 50'sinden oy almış bir Başbakan'ın davetiyle terör belasından kurtulmak için yapılan

toplantı mı ihanettir, Ergenekon'a, darbecilere ev sahipliği yapmak ya da onlara avukatlık yapmak mı

ihanettir-' sorusunu elbette soracağız. Bizim işimiz, milletin ateşine o ateşi söndürmek için su taşımak.

Tıpkı Hazreti İbrahim'in ateşine su taşıyan serçe misali’’dedi.

Gündoğdu; ‘’Akil İnsanlar Komisyonunda farklı ideolojik görüşteki insanlar bir araya geldi.

Elbette her akil insanın görüşü bu yönüyle kendini bağlar ama bizim ortak düşüncemiz terörü

bitirmek. Bunun için bazen bize sorulan sorulardan sanki biz güvenlik görevlisiymişiz gibi bir algı

olduğunu görüyorum. Altını çizerek söylüyorum, Türkiye'de bir terör sorunu ve PKK sorunu vardır. Bu

güvenlik sorunudur, çözmesi gereken devlettir. Ama bir başka sorun vardır, demokratikleşememe

sorunu, Kürt sorunu, özgürlük sorunu... Bataklığı kurutmak için çözüm önerisi olanların çözümde

birleştiği nokta burasıdır ki akil insanlar olarak bizim işimiz bataklığı kurutmada rehberlik etmek,

projeler hazırlamak, milletimizle, onları dinleyerek, onlara da bunun bitmesi gerektiğini anlatmak’’

dedi.

Gündoğdu; ’’Terör sorununun çözümünden yana Memur-Sen olarak bir rapor hazırladıklarını

hatırlatarak, raporun bazı maddelerini salondakilerle paylaştı. Üyeleri için kırmızı çizgilerinin iş

güvencesi, millet için kırmızı çizgilerinin ise şehitler olduğunu belirterek, şehitlerin ruhunun

incitilmemesini, şehit yakınlarının ve gazilerin incitilmemesini, bu projede istikameti millet olarak

önemsediklerini ‘’ ifade etti.

Projeye karşı çıkanlara seslenen Gündoğdu, konuşmasını şöyle tamamladı; ‘’Şehit cenazelerini seyreden bir toplumken şimdi 'çözümü nasıl buluruz' sorusu soruldu ilk kez. Bunun için de yüzde 70'e yakın büyük çoğunluk çözümden yana. Artık askere eline kına yakarak gönderdiğimiz çocuğumuzun acı haberini bekleme korkusunu yaşamak istemiyoruz. Güneydoğu'ya giden öğretmenimizin, hemşiremizin can güvenliği korkusu yaşamasını istemiyoruz. Karşı çıkanlara, 'ya destek olun ya da gölge etmeyin başka ihsan istemez' demek istiyoruz. Öldürmekten, şehit cenazesinden geçim elde edenlerin elinden bu oyuncağını alalım. Millet kazansın, ülke kazansın." dedi.

Heyet Başkanı Deniz Ülke Arıboğan, ‘’Farklı kesimlerden gelen insanlarız ama, barış kavramı

üzerinde aynı kelimeleri ifade etmeye çalışıyoruz. Bir tek konuda hepimiz hem fikiriz; toplumumuzun

barış ve huzura ihtiyacı var. Bunun tepeden veya tepeden seçilmiş birkaç kişinin akilliği ile değil,

hepimiz adına konuşuyorum, biz bunun Türkiye'nin, Türk halkının akilliğiyle ancak

çözümlenebileceğini düşünüyoruz. Hepimizin bu topraklarda büyüdüğünü, hepimizin değerlerinin bu

topraklarda şekillendiğini göz ardı etmeden, hepimizin hep birlikte bir sürece başlaması gerektiğini

düşünüyoruz. Bizler kendi akilliğimizle hiç ilgilenmiyoruz. Çok önemli de bulmuyoruz. Bunları simgesel

olarak değerlendiriyoruz. Halkımızın akilliğine güvenerek bu süreçte yola çıkıyoruz.’’ dedi.

Arıboğan; ‘’ Bu heyet, Sayın Başbakan'ın inisiyatifiyle belirlenmiş bir süreci başlatmakla

birlikte, herhangi bir partiye, hükümete hizmet etmek maksadıyla bir araya gelmiş değildir. Her

birimiz farklı renklerdeyiz, farklı siyasi görüşleri temsil ediyoruz ve hedefimiz Türkiye'ye hizmet

etmektir. Her yürüyenin hedefe varması mümkün olmayabilir ama varanlar sadece yürüyenlerdir.

Onun için yürümek zorundayız. Bu hedefe kilitlenerek yol almak zorundayız. Garantisi yok.

Sabotajlara uğrayabiliriz, problemler yaşayabiliriz ama ben büyük bir Türkiye halkının akilliğiyle bütün

sorunların çözülebileceğine ve nihai noktada sivil toplumun, insanların, halkın bu işe el koyarak

siyaseti de yönlendirebileceğine inanıyorum.’’ dedi.

Mithat Sancar, hiçbir toplumun bütün sorunlarını ebedi bir şekilde çözme imkânına sahip

olmadığını ve insan var oldukça çelişkiler, sorunların olacağını belirterek, "Asıl mesele, bu sorunları

nasıl ele alacağız, sorunları nasıl çözeceğiz- Bizim önerimiz konuşma yoludur. Özgürlük fikrine

inanmamız ve bütün farklılıklarımızı sözle ve diyalogla çözmeyi benimsememiz gerekir.’’ dedi.

 

Prof. Hayrettin Karaman selamlaşma üzerinde durarak; ‘’Müslümanlar selamlaşıyor fakat,

selam sözünün gereğini yerine getirmiyorlar. Selam’ın anlamı; Allah Teala sizi bütün felaketlerden

korusun. Bendende sana barış ve esenlik. Sadece selam bile olsaydı bizi barış kültürü ile dünyaya

örnek kılmalıydı. Bu millet artık barış kültürünü yerleştirmelidir. Kan gövdeyi götürüyor. Maddi ve

manevi boyutu korkunç. Akıl ve vicdan bunun devamına razı olamaz. Bu barış kültürü belki kısa

vadede olamayabilir. Herkesin nefis muhasebesi yapması lazım. Selam veriyorsak bunun arkasında

duracağız. Peygamberimiz (s.a.v.) ‘Müslüman elinden ve dilinden başkalarının emin olduğu kimsedir’

buyuruyor. Bizim çağrımızın başlığı, ‘Barış ve Kardeşlik’ çağrısıdır’’ dedi.

 

Sanatçı Hülya Koçyiğit ise; ‘’İnsani ve vicdani bir görev üstlendik. Çünkü ülkemizin 30 yıldır

kanayan bir yarası var. Bunun silahla değil, konuşarak çözüleceğine inanıyoruz. Enerjimizi ve canımızı

artık savaşmak için değil, barışa giden yolda çözüm için harcamalıyız. Herkesin birbirine saygılı olduğu,

fikrini özgürce savunabildiği, yasakların olmadığı bir ülke istiyorsak sizleri bu fikre davet ediyorum.

Barış nedir, sizin barışınız nedir, sizin fikriniz nedir- Çünkü bizim için önemli olan sizlerin

düşünceleridir. Biz bunları yetkili makamlara iletmek üzere buradayız." dedi.

 

Ali Bayramoğlu ise herkesin elini taşın altına sokmaya çalıştığı bu projenin büyük bir

demokratikleşme projesi olduğunu ifade ederek, "Toplumumuzun bu büyük barış sorununa bir ilaç

verme zamanının geldiği anları yaşıyoruz. Bu büyük bir değişim projesidir" dedi.

 

Levent Korkut da tarihsel olarak hep beraber önemli bir boyuttan geçildiğini

belirterek, "Bunun kolay bir süreç olmadığını bilmemiz gerekir. Toplum kendi farklılıklarıyla,

çeşitlilikleriyle bütünleşerek demokratikleşir" diye konuştu.

Mustafa Armağan ise herhangi bir şekilde akıl satan insanlar olmadıklarını ifade

ederek, ‘’Sadece kendi uzmanlık alanımızla ilgili sizin farkına varmanızı istediğimiz bazı değerlerinizi

öne çıkartmak üzere buradayız’’ dedi.

Yücel Sayman ise barış hislerini iletmeye geldiğini vurgulayarak, ‘’Sizler de barış istiyorsanız birlikte sesimizi gür bir şekilde çıkaralım. Barışı halk isterse bunu kurar. Bizler bu barış sürecinde seyirci olmaktan çıkalım’’ diye konuştu.

Ardından heyet üyeleri, vatandaşların çözüm süreciyle ilgili görüşlerini dinleyerek, soruları yanıtladı.

Bu yazı toplam 2350 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113