Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişiklik paketinin referanduma gitmesini iptal ederse hükümetin muhtemel bir erken seçim kararı alması kaçınılmaz olacaktır.
Muhtemelen de Anayasa Mahkemesi, hukuku zorlayarak hatta çiğneyerek hayati önem taşıyan iki maddeyi iptal edecek ve seçimin önünü açacaktır.
Türkiye ekim yada kasım ayında bir erken seçime gidecektir.
Bu erken seçim ülke tarihinin en önemli seçimlerinden birisi olacaktır.
Türkiye, demokrasi yolunda tarihi bir oylamaya gidecektir.
Seçmen, ya AK Parti iktidarına devam diyecek, yada bir koalisyon hükümetinin önünü açacaktır.
Perde arkasında yazılan senaryolarda hedef, Ak Parti iktidarının önünü kesmektir. Ülkeyi CHP-MHP koalisyonuna hazırlamak için büyük bir seferberlik başlatılmıştır.
Okyanus ötesinden ve okyanus ötesindeki gücün Orta Doğu’daki temsilcisi tarafından planlanan senaryoya, bazı AB üyesi ülkeler ile birlikte içerideki işbirlikçileri de büyük destek vermektedirler.
Bu destekle Türkiye’de statükonun devam ettirilmesi ve Beyaz Türklerin iktidarının perçinlenmesi arzulanmaktadır.
Bir başka arzu da yüksek yargıdaki yargı bağımsızlığının önünün kesilmesidir.
Türkiye’nin bir yargıçlar cumhuriyeti olmasının önündeki engellerin kaldırılması ve TBMM’nin yargıçlar tarafından her daim denetlenmesini sağlayacak adımların köklü bir şekilde atılması da statükonun, cunta yapılanmasının hedefleri arasındadır.
Onlar için vatan sevgisi sözde kalan boş bir laftır. Aslolan, kendi egemenliklerinin devam etmesi, azınlığın çoğunluğa tahakkümünün bir iki asırdır olduğu gibi bundan sonrada varolmasıdır.
Demokrasi karşıtı cephe safları sıklaştırmış ve planları devreye sokmak için kararlı adımlar atmaktadırlar.
Başarılı da oluyorlar.
Ergenekon’daki tahliyeler ve İlhan Cihaner’in tüm hukuk kuralları alt üst edilerek yargıtay tarafından serbest bıraktırılması ne kadar başarılı olduklarını da gösteriyor.
Bundan sonraki gelişmelerde hız kesmeyecektir.
Tırmandırılan terör olayları ve şehit cenazeleri cuntanın ve yandaşlarının iştahını kabartmaktadır.
İşte AK Parti böylesine güç bir durumla karşı karşıyadır. Bir-iki değil bir çok rakiple mücadele etmek durdumandadır.
İktidar Partisi’nin kendisini zorlayacak en önemli rakipleri muhalefet partileri CHP ve MHP ‘dir.
Ancak iktidar partisinin daha güçlü rakibi vardır.
Bu rakipte kendisidir.
Yani; AK Parti’nin rakibi yine AK Parti’dir.
Tüm olumsuzluklara karşın halkın iktidar partisine olan güveni devam etmekdir.
Özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a duyulan güven, iktidar partisinin en önemli artısıdır.
Başbakan seviliyor, sayılıyor, kendisine karşı muhabbet besleniyor. Dualardan eksik edilmiyor. Konuşmaları, kararlılığı ve cesareti yalnızca Türkiye’de değil tüm İslam aleminde ve dünyada samimi bulunuyor, güven veriyor.
AK Parti, bir tek Başbakan’dan ibaret değildir.
Alt kadrolar vardır, teşkilatlar vardır.
Özellikle teşkilatlar; kendilerine büyük sorumluluk düşüyor.
İktidar partisinin mensubu olarak zaten büyük bir sorumluluk üstlenmiş durumdalar.
Kendilerinden istenen sorumluluklarının yerine getirilmesidir.
Ancak, üzülerek görüyoruz ki, bazı isimler bu sorumluluğun üstesinden gelememektedir.
Bir çok yalnışlar yapmaktadırlar. En önemli yanlışları, halkla aralarındaki mesafenin açılmasıdır.
Bu konuda küçümsenemeyecek sayıda şikayet almaktayım.
Bazı ilçe teşkilatlarında ciddi sorunlar var. Bazı ilçe teşkilatları derken uzaklardan bahsetmiyorum.
Geçtiğimiz hafta Kartal İlçe Başkanı Av. Temurhan Yıldız aradı.
Ankara, kendisine yeni bir yönetim oluşturma görevi tebliğ etti.
Kendisine şunları söyledim; “Kibirli olmayan, halka tepeden bakmayan, dinlemesini bilen, karşısındakine saygı duyan, liyakatli, çözüm üreten ve vicdani hassasiyetini kaybetmemiş isimleri listene al.”
Aynı düşüncede olduğunu söyledi.
Daha yakınımızda olanlar da bu hususlara dikkat etmeli.
Maltepe ve Kartal’da seçim gitti. Tuzla’da kılpayı kazanıldı.
Halkın dilinden anlamanın gayretinde olmalı. Onların derdiyle dertlenmeli. Meşru olan her istek ve talep değerlendirilmeli, asla küçümsenmemeli. Karşıdakini küçümsemenin ve samimiyetsizlik göstermenin bedeli oldukça ağır olmaktadır.
İktidar partisinin teşkilatlarında görev almayı arzulayan, binlerce insan var.
Sorumluluklar ya layıkıyla yerine getirilmeli, yada daha iyi yapacak olanlara devredilmelidir.
Söyledik ya talipli çok diye.
Bu yazdıklarımız, dikkate alınması gereken gerçeklerdir.
AK Parti’nin rakibi yine AK Parti’dir derken kastettiğimiz bu yazdıklarımızdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.