AK Parti Grup Başkan Vekili Emin Akbaşoğlu, TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
Akbaşoğlu, AK Parti'nin 'öğrenci affı' ile ilgili bir yasal düzenleme üzerinde çalıştığını belirterek, "Üniversite öğrencilerimiz ile ilgili bir çalışma yapıyoruz. Yüksek öğretim kurumlarıyla ilişiği kesilen üniversite öğrencilerimize, lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde çeşitli nedenlerle eğitim öğretim hakkı sona eren öğrencilerimize, öğrenci affıyla eğitim öğretim haklarına tekrar geri dönebilmeleri imkanı getiren çalışmayı başlattık. Bunun detaylarını daha sonra kamuoyuyla paylaşacağız. Ve 2022-2023 eğitim öğretim yılında üniversite öğrencilerimize lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencisi olabilme imkanı tekrar kazandırmak süratiyle bu haklarını kullanabilme imkanını düzenleyen bir yasal düzenlemeyi inşallah temmuz ayından önce teklife dönüştürerek yasalaştırmayı arzu ettiğimizi ifade etmek isterim" diye konuştu.
'MUHALEFETİN DERDİ SİYASİ RANT DEVŞİRMEK'
Akbaşoğlu, muhalefetin her bir olayı çarpıtarak farklı bir şekilde ele alarak, siyasi ranta dönüştürdüklerini söyledi. Akbaşoğlu, bunun en son örneğini, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun yargı kararına ilişkin yapılan açıklamalarda gördüklerini belirterek şöyle dedi:
"Bireysel olarak yapmış olduğu hakaretler; millete, devlete yönelik suç teşkil eden, devlet adamlarına açıkça ceza kanunu tarafından suç sayılan fiilleri işlediği için; bireysel olarak bu suçları işlemesi münasebetiyle alt mahkemelerce verilen kararın, Yargıtay'ca onanmasını dahi siyasi bir şova dönüştüren bir CHP zihniyeti ve onun ittifakı ile karşı karşıyayız. Bu milletimizin gözünden kaçmıyor. Bu çabalar beyhude çabalar. Muhalefetin derdi asla hakikati, gerçeği ortaya çıkarmak değil. Muhalefetin tek bir derdi var. O da her gerçeği ters düz ederek kendi siyasi emellerine alet ederek, siyasi rant devşirmek. Bunu istisnasız her olayda görüyoruz. Bu artık bir siyaset tarzı haline dönüştü" ifadelerini kullandı.
'HERKES KANUN ÖNÜNDE EŞİTTİR'
Herkesin kanun önünde eşit olduğunu kaydeden Akbaşoğlu, "Kim suç işlerse, kim bu konuyla ilgili hak ihlali ortayla koyarsa Türk Ceza Kanunu çerçevesinde, kanunlar çerçevesinde bağımsız ve tarafsız yargıçlar tarafından, ilgili, yetkili mevzuata ve vicdani kanaatleri doğrultusunda karar vermeleri esastır. Olup biten mesele bundan ibarettir" dedi.
Akbaşoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ilişkin sözleriyle ilgili de, "Zorba olan sensin Kılıçdaroğlu, sen bir diktatör bozuntususun. Mandacı Kemal Kılıçdaroğlu, bu konuda milletimizi asla yanlış yola sevk edemeyeceksin" ifadelerini kullandı.
YÖK BAŞKANI ÖZVAR'DAN AÇIKLAMA
YÖK, çeşitli sebeplerle pasif duruma düşen öğrenci sayısının 4 milyon 253 bin 814 olduğunu açıkladı.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi, 40’ıncı kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen etkinlik açılışına katılmak üzere Eskişehir’e geldi. YÖK Başkanı Özvar, programı esnasında AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun; lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde çeşitli nedenlerle eğitim öğretim hakkı sona eren öğrencilerin affıyla ilgili yaptığı açıklamayı değerlendirdi.
"BU KONUDA KARAR ALMA, KANUNİ DÜZENLEME, BİR HUKUKİ MEVZUAT DÜZENELEME YETKİSİ MECLİSİNDİR"
Öğrenci affı konusundaki yetkili makamın Meclis olduğunu dile getiren Özvar, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Panelde olduğum için daha yeni öğrendim. Tabii sizlerin de gayet iyi bildiği gibi öğrenci affı olup olmayacağı konusunda yetkili merci Meclis. Yani milletin iradesinin tecelli ettiği Meclis, milletvekilleri ve ilgili siyasi partilerin görüşleri çok önemli. Bu konuda karar alma, bir kanun, kanuni düzenleme, bir hukuki mevzuat düzenleme yetkisi Meclisindir. Biz yükseköğretim kurulu olarak bize, Meclisten yapılacak herhangi bir çağrıya kulak vermek suretiyle yükseköğretimin bugüne kadarki aflarla alakalı tecrübesinin, Meclisteki vekillerimizle, siyasi partilerle paylaşmaya hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Netice itibariyle Yükseköğretim Kurulu olarak Türkiye'deki yüksek öğretim alanı içine giren milyonlarca öğrenciyi ilgilendiren konularda bigane kalamaz, duyarsız kalamaz. Mutlaka bu konudaki bilgisini, görgüsünü ve tecrübesini mutlaka paylaşır. Bunu yaparken de elbette ki hem sistemin dışında şu an kalan öğrencileri dikkate alır, eğitim öğretim kalitesini dikkate alır. Buna ilişkin mutlaka bir çalışma yapar. Yapacağımız çalışma elbette ki yüksek öğretimin gelecekte alacağı istikametle, üniversitelerimizin eğitim öğretim meşgalesiyle çok yakından alakalıdır diye düşünüyorum. Bu konularda tabii ki af konusunda da öğrenci affı konusunda da artık bildik, konvansiyonel, alışılmış yöntemlerin ötesinde öğrencilerin üretkenliğini, öğretim elemanlarının gayretlerini ve üniversitelerin elbette, bu konudaki içinde bulunduğu eğitim öğretim düzeyini dikkate alarak bir çalışma yapacaktır. Bunu ifade etmek isterim.” KAYNAK:HABER7
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.