2023'e dönük sadece partide değil diğer alanlarda da Sayın Cumhurbaşkanımız ekibiyle beraber yeni bir düzenleme yapacaktır. Yeni bir düzenlemeye gidecektir, önümüzdeki günlerde bunu göreceğiz" dedi.
Mahir Ünal, kabinede ve AK Parti kadrolarındaki değişim iddialarına ilişkin, "2023'e dönük sadece partide değil diğer alanlarda da Sayın Cumhurbaşkanımız ekibiyle beraber yeni bir düzenleme yapacaktır" dedi.
AK Partili Ünal, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ünal, partisinin 7'nci Olağan Kongresinin yarın gerçekleşeceğini hatırlatarak, "19 yıl içerisinde verdiği mücadele ile ayakta kalmış ve kendi ülkesini hedeflerine taşımış başka bir siyasi parti yoktur. Bu kongrede 'güven' ve 'istikrar' diyeceğiz. 19 yılı en iyi tanımlayan şey güven ve istikrar" dedi. Ünal, parti kadrolarında ve kabinede değişiklik yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine, "Geniş bir Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) oluşturacak. MKYK'nın sayısı genişleyecek. O sayı henüz daha netleşmedi; ama şimdi 2002'nin şartlarıyla oluşturulmuş bir tüzük var. Kongrelerde güncellenmiş birimlerin çalışma biçimleri var. AK Parti hem insan kaynağı açısından kendini yenilerken hem de parti mekanizmalarını da birim başkanlıklarını da güncelliyor ve yeniliyor. Tüzük komisyonu çalışıyor bu çalışmalar bitince kamuoyuyla paylaşacağız" diye konuştu.
Genel başkanvekilliğinin devam edeceğini belirten Ünal, "Tabii değişim konuşulmaya başlanınca kaçınılmaz olarak bütün sistemin bir parçası değiştiğinde sistemin hepsinde hareketlilik ortaya çıkıyor. 2023'e dönük sadece partide değil diğer alanlarda da Sayın Cumhurbaşkanımız ekibiyle beraber yeni bir düzenleme yapacaktır. Yeni bir düzenlemeye gidecektir, önümüzdeki günlerde bunu göreceğiz" ifadelerini kullandı.
'ÜÇÜNCÜ CİNSİYETİN TOPLUMA DAYATILMASININ APARATI'
Ünal, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılmasına ilişkin eleştirilere ise şöyle yanıt verdi:
"CHP sözcüsü garip ifade kullandı, 'kadına şiddetin önü açılmıştır, kadına şiddeti engelleyen hiçbir düzenleme kalmamıştır.' Bu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2014 yılında yapılan düzenlemelere, aileyi ve kadına karşı şiddeti engellemeye dönük yasaların hepsine aykırı. Bunların hepsi kadına karşı şiddeti engellemeye dönük. İstanbul Sözleşmesinde kadına şiddeti mi konuşuyoruz yoksa İstanbul Sözleşmesinin yapılan tartışmalar çerçevesinde baktığımızda bir üçüncü cinsiyetin topluma dayatılmasının aparatı haline gelmesini mi? Burada cinsiyet dayatmasıyla karşı karşıya değil cinsiyet karşıtlığı ile karşı karşıyayız. Sadece kadın ve erkek cinsiyetini kabul etmeyen bunun dışında bir cinsiyetsizleştirmeyi dil ve söylem haline getirmiş adeta kendi içindeki nefreti topluma kusan üçüncü kimlik panayırı ile karşı karşıyayız."
Ünal, daha önceki düzenlemeler ışığında bir yeni çalışma yaptıklarını bunu da yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacaklarını belirtti.
'HDP KARARINI SİYASET DEĞİL YARGI VERECEK'
Ünal, HDP'ye açılan kapatma davası ile ilgili olarak da "Şimdi HDP 2014'te 2015'te demokratik siyaset zemininde kalmak istediğini söyledi. PKK ile arasına mesafe koymak istedi, silahın terörün birlikte olamayacağını ifade etti. Ama HDP bunu hayata geçiremedi. Bugün gelinen noktada HDP'ye kapatma davası açılmasını siyasetle ilişkilendirenler bu ülkenin hukuk devleti olduğunu bilmiyorlar mı? Bir siyasi parti terörle arasına mesafe koymuyorsa, hukuk devreye girer. Bunun siyasetle ilgisi yok. HDP kapatılacak mı? Bunun cevabını siyaset değil, yargı verecek" değerlendirmesinde bulundu. KAYNAK:MİLLİYET
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.