2 ünlü ekonomist “Önümüzdeki Dönemde Dünya ve Türkiye’deki Ekonomi Politikalarını” değerlendirdi.
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mahfi Eğilmez, dünyanın enflasyon ile mücadelede ederken büyümeden fedakârlık ettiğine dikkat çekti. ABD’nin son 2 çeyrekte küçülme yaşadığını, bunun resesyon demek olduğunu belitti. Gelişmiş ülkelerin, büyümeyi baskıladıklarını, dünyadaki rezerv paraların vatanlarına döndüğünü ve gelişmekte olan ülkelerden para çıkışları olduğunu ifade etti. Bunun gelişmekte olan ülkelerde de karmaşaya neden olduğunu, Türkiye’nin de bundan olumsuz etkileneceğini söyledi.
“%0,4’lük büyüme Çin için felaket”
Çin’in de çok büyük sorunları olduğunu belirten Dr. Mahfi Eğilmez, bugüne kadar çift haneli büyüme rakamlarının arkasına saklandıklarını kaydetti. Çin’in dış borcu olmamasına rağmen başta banka ve müteahhitler olmak üzere çok iç borcu olduğuna dikkat çekti. Mahfi Eğilmez, “Konut satışlarının durgunluğa girmesiyle geri ödemelerde sorun yaşamaya başladılar. %0,4’lük büyüme Çin için bir felaket. Buradan çıkamaz ise Japonya’nın 30 yıl önceki durgunluğuna girebilir.” değerlendirmelerini yaptı. Dünyanın tuhaf bir yere gittiğine değinen Mahfi Eğilmez, “40 katır mı 40 satır mı durumundayız. 3. büyük krizin içindeyiz. Kapitalist sistemin canlılığını savaş yaratarak sürdürmeye çalıştığını da görüyoruz” diye konuştu.
“Dünyada müthiş bir makro ekonomik kriz oluştu”
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi, Eski Ekonomi Bakanı Prof. Dr. Işın Çelebi ise yeni dünya düzeninin tartışılacağı bir döneme girildiğini kaydetti. 2022 de pandemi krizi bitti derken Ukrayna – Rus Savaşı, dünyada gıda ve enerjide arz güvenliği problemini gündeme getirdiğine değindi. Buna ek olarak tedarik zincirlerindeki aksamalarla birlikte dünyanın müthiş bir makro ekonomik krize girdiği açıklamasını yaptı.
“Kapitalist sistem kendini revize etmeli”
Işın Çelebi, ABD Merkez Bankası FED’in sıkı para politikasına döndüğünü, faizi yukarı çekerek, enflasyonu indirmeye çalıştığını söyledi. Ancak bunun dünyada bir üretim kıtlığına neden olduğunu da işaret eden Işın Çelebi, tarımın bugün dünyanın en önemli meselesi olması gerektiğini vurguladı. Oysa silah satışlarının birinci hedef olduğunu, barışın ise önemsenmediğine belirtti. Işın Çelebi, kapitalist sistemin kendini mutlaka revize etmesi gerektiğinin altını çizdi. Yeni dünya düzeninde, Uzak Doğunun önemli olduğuna da değinen Işın Çelebi, Çin’in %1’in altında büyümesinin intihar olduğunu belirtti. Bugün Çin’de tavuk bulunmadığını, 1,5 milyar insanın açlık tehlikesi ile karşı karşıya olduğunun altını çizdi.
“Türkiye, iyi bir strateji ile geleceğini planlamalı”
Işın Çelebi, Türkiye’nin yeni dünya içinde 100 yıllık Cumhuriyet birikimi üzerine, iyi bir strateji planı ile geleceğini düzenlemesi gerektiğinin altını çizdi. Bunu yaparken, enflasyonun % 83, banka kârlarının %400 olduğu bir yerde emekli maaşı 3500 TL ise yaşama standartlarını nasıl artırabiliriz konusuna odaklanmak gerektiğine değindi. Türkiye’nin, Rusya ile ilişkilerinde Ukrayna gibi bir ülke olmaması gerektiğini söyledi. “Rusya ile doğalgaz ödemelerinin 2024’e ertelenmesi konuşuluyor, buradan doğan kaynak nasıl değerlendirilecek? Türkiye’nin geleceği için tartışılması gereken önemli bir konu bu” dedi.
“Kur korumalı mevduat darboğaza sokacak”
Işın Çelebi, kur korumalı mevduat ile liralaşma uygulamasının Türkiye’yi darboğaza sokacağını da iddia etti. Işın Çelebi, “Doğalgaz konusunda Rusya’dan 10 milyar dolarlık bir borcun 2024’e ertelemesi isteniyor. Bunun üçte birinin de ruble ile ödeneceği söyleniyor. Bu, dış borç ödemelerinde sıkıntı olduğunu gösteriyor.” açıklamalarında bulundu. Şu anda ithalatın ihracatı karşılama oranının %68’e düştüğüne de işaret eden Işın Çelebi, “Bunun mutlaka %80’in üstüne çıkması lazım.” dedi.
“Bozulan gelir dağılımını düzeltmek için enflasyonun düşmesi lazım”
Mahfi Eğilmez ise bozulan gelir dağılımını düzeltmek için enflasyonun düşürülmesi gerektiği hatırlattı. “Türkiye de genellikle büyümeye odaklanılır, enflasyon geri planda kalır. Oysa orta direğin kalmadığı ortamda ne yapıp edip enflasyonu düşürmek lazım” diye konuştu. İthalatın artmasını da enerji fiyatlarındaki yükselişe bağlayan Mahfi Eğilmez, “Kurun yüksek, TL’nin düşük olduğu yerde ihracatın artması gerekir. Oysa büyümeyi % 7’de tutmak için ithal girdilere ağırlık veriliyor. Bu da tuhaf bir şekilde ithalatı arttırıyor.” değerlendirmesini yaptı.
“Çözüm verimliliği artırmak”
Işın Çelebi son olarak, üretkenlik ve verimlilik olmadan sadece parasal politikalarla enflasyon ile mücadele edilemeyeceğini dile getirdi. Işın Çelebi, “Ekmek fiyatlarının artması buğday üretimi ile orantılı. Buğday üretimimiz 80 milyon ton olsaydı, ekmek bugün 2-3 TL’de kalabilirdi.” dedi. Işın Çelebi, enflasyonla mücadelede öncelik verilmesi gereken konular hakkında da bilgi verdi. “Alt gelir gruplarına etki etmeden verimliğin artması, teknolojik alt yapının ve eğitimin iyileştirilmesi şart. Türkiye, bugün milli geliri 1 trilyon doların üstünde olan bir ülke olmak zorunda. 85 milyon insan başka türlü beslenemez. Kırsal alan boşaldı, yaşam kentlerde sürüyor. Bana göre Türkiye, yeni bir kentleşme politikası üretmeli. Desantralizasyonu sağlayarak kırsal alana dönüşü başlatmalı. Üçüncü en önemli konu ise gıda arz güvenliği için tarım verimliliğini artırmak. Enflasyon ancak böyle aşağıya inebilir. “diyerek önemli tavsiyelerde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.