4+4+4=DEĞİŞİM

Kendimi bildim bileli eğitim öğretim sistemimizde sürekli değişim olmaktadır. Her değişim uzun süre yaşasa da, yaşamasa da bir yenilik özelliği taşımakta, yeni bir bakış, yeni bir anlayış ile ortaya çıkmaktadır.

DERSHANE + DERSHANE + DERSHANE = ÖZEL OKUL

Yirmi yıl önce üniversiteden mezun olurken Türkiye’de bir tane vakıf üniversitesi vardı. Bugünlerde ise özel ve vakıf üniversitelerin sayısını bilmiyorum fakat takip edemeyeceğim kadar arttığını iyi biliyorum. Rekabet ortamında daha da artmasını ümit ediyorum.

Son günlerde dershanelerin kapatılıp özel okula dönüştürülmesi konuşulmaktadır. Bu konuyu acilen gerçekleşmesi gereken bir proje olarak görmekteyim. Bu meseleyi hep düşünmüşümdür. Dershaneler sermayelerini birleştirip özel okul kurarak tek vücut olmalılar. Apartman dairelerinden oluşan dershaneleri müstakil binalı özel okullara dönüştürmek bir eğitim zorunluluğudur. Dershanelerin birleşerek özel okul olarak hizmet vermesi halinde, özel teşebbüs de maharetini, vereceği mezunlarla ispat edebilme fırsatı yakalamış olur.

Aksi halde dershaneler okullardan gelen öğrencileri allayıp pullayıp sınavlarda görücüye çıkarmadan öte bir vizyon ortaya koyamazlar. Oysa aslolan hammaddeyi işleyip bir ürün ortaya çıkarmaktır. Hazır gelmiş bir ürünü biraz işleyip, boyayıp, cilalayıp piyasaya sürerek ticaret ! yapmak eğitim meselemiz için asla kabul edilebilir bir durum değildir.

Vatandaş dershanelere ödediği paraya birkaç kuruş daha ilave ederse özel okul masraflarını karşılayabilecek duruma gelebilir. En azından maddi durumu iyi velilerin özel okula yönelmesi için imkanlar daha da çoğaltılabilir. Böylece özel okullarda okuyan öğrenci sayısı arttıkça devlet okulları üzerindeki yükün azalması sağlanmış olacaktır.

Bu mevzulara girmişken 6287 sayılı kanun gereği, 4+4+4 e de değinmeden geçmek eğitim sistemimizdeki değişimi görmezlikten gelmek olur. İlköğretim, çocuk ve gençlerimizin kişiliklerinin büyük oranda şekillendiği süreçtir. Bu sürecin en iyi şekilde denetlenmesi, desteklenmesi ve tüm imkanlarla donatılması gerekir. Onun için ilköğretimin sekiz yılının dörder yıllık ayrı ayrı okullara dönüştürülmesi yönetimsel planlamada ve denetlemede kolaylık sağlayacaktır. İlkokulun dört yılla sınırlandırıldığı yeni sistem, sekiz yıllık ilköğretimle kıyaslandığında ilkokul 4. sınıf öğrencileri, eskiye nazaran daha fazla göz önünde olacaktır. Çünkü dördüncü sınıf öğrenci ilkokulun çıkıtsı anlamına gelmektedir. Her okul da çıktısıyla kendini temsil edeceği için daha özenli davranacaktır.  Bu olgu da ortaokula gönderilecek öğrencilerin temelinin daha sağlam atılmasına katkı sağlayacak bir etken olarak gözükmektedir. Sadece bu yönüyle bile 4+4+4 eğitim sistemimizde olumlu gelişmelere kapı açacaktır.