İçişleri Bakanlığı tarafından 3 vakfın faaliyetlerine son verildiğini belirten Kaynak, "O vakıfların faaliyetine son verilince beni Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve ABD Ankara Büyükelçisi ziyaret ettiler." dedi.
Kaynak, hepsinin Diyarbakır'a odaklanmasının herkese bir şeyler ifade ettiğini dile getirerek, nüfusunun 1,5 misli mülteci barındıran Kilis'e bu kadar ilgi olmadığına dikkati çekti.
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk oldu.
ALMAN VAKIFLARININ KÖKENİ ÇOK ESKİ
"Türkiye'de faaliyet gösteren Alman vakıfları, 17/25 Aralık girişimi sırasında ve Gezi olaylarında perde arkasından Türkiye politikasını etkilemeye yönelik bir takım çabalara giriştiği iddiaları vardı. Şu anda referandumu etkilemeye yönelik çalışmaları olduğu ileri sürülüyor. Bu kapsamda çalışmalarınız var mı? Sivil toplum örgütü adı altında Türkiye'de faaliyet göstermek isteyen, ancak izin verilmeyen kuruluşlar var mı?" sorusuna karşılık Kaynak, Türkiye'de bulunan Alman vakıflarının kökenlerinin çok eski olduğunu belirtti.
DİYARBAKIR'DA FAALİYET İZNİ İSTEMESİ GARİP
Türkiye'de Suriye'den göç hareketleri başlayınca 48 yabancı sivil toplum kuruluşunun göç ve göçmen konusunda çalışma yapmak üzere İçişleri Bakanlığı'ndan izin aldığını ifade eden Kaynak, bunun çeşitli vakıflardan oluştuğunu söyledi. Kaynak, "Ben, kuşkulandım. Bunların en çok faaliyet göstermek istediği üç yer var, Hatay, Gaziantep ve Diyarbakır. Diğer illerde de var faaliyetleri Hatay, Gaziantep anlamlı, göçün ilk kapısı ve çok sayıda göçmen var ama Diyarbakır Türkiye'de göçmenlerin en az olduğu illerden biri. Herkesin oraya kendi projektörlerini çevirmesi ve orada faaliyet izni istemesi garip." diye konuştu.
YETER Kİ BOZUCU FAALİYETLER OLMASIN
Türkiye, DEAŞ, PKK/PYD ile mücadele ederken, bunların çok fazla faaliyetlerinin olduğunun görüldüğü vurgulayan Veysi Kaynak, "Şu anda İçişleri Bakanlığımız tüm vakıflar hakkında bir çalışma yapıyor. Biz de bir çalışma yapıyoruz AFAD olarak. İstiyoruz ki vakıf faaliyetleri adı altında Türkiye'nin milli birliğini bozucu faaliyetler olmasın. Misyonerlik faaliyetlerine izin vermeyelim. Herkese ideolojisini, kendi görüşünü, meşrebini, mezhebini aşılayacağı bir imkan ortaya koymayalım. Sahadaki yardımları koordine eden, düzenleyen ve öyle dağıtan bir sisteme geçelim." dedi.
İNŞALLAH MASUM SEBEPLERLE BURADADIRLAR
Türkiye'deki Alman vakıflarının uzun yıllardır tartışma konusu olduğunu belirten Kaynak, mültecilerle ilgili çalışma yapmak için izin alan vakıfların, bu çalışmalarını raporlaştırıp, referandumdan sonra bir noktaya varacaklarını bildirdi.
HEPSİ DİYARBAKIR'A ODAKLANDI
Kaynak, hepsinin Diyarbakır'a odaklanmasının herkese bir şeyler ifade ettiğini dile getirerek, nüfusunun 1,5 misli mülteci barındıran Kilis'e bu kadar ilgi olmadığına dikkati çekti.
Bu vakıfların, niyetlerinin bilinemeyeceğine işaret eden Kaynak, faaliyetleri sorgulanıp bir neticeye varılacağını söyledi. Başbakan Yardımcısı Kaynak, "İnşallah masum sebeplerle buradadırlar diye düşünüyorum ama Türkiye'deki Alman vakıfları ve başka diğer vakıflar hep tartışma konusu olmuştur. Bu Alman vakıflarıyla ilgili İçişleri Bakanlığımızın bir çalışma içerisinde olacağını bekliyorum." ifadesini kullandı.
ALMAN VAKIFLARI KAPATILINCA
İçişleri Bakanlığı tarafından 3 vakfın faaliyetlerine son verildiğini belirten Kaynak, şunları söyledi:
"O vakıfların faaliyetine son verilince beni Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve ABD Ankara Büyükelçisi ziyaret ettiler. Avrupa Birliği'nden ziyaretçilerim oldu, bu faaliyetlerin ne için engellendiğini öğrenmek ve bundan sonra çalışmalar için hangi şartlarda çalışmalara izin verileceğini öğrenmek maksadıyla."
KAYNAK İNTERNETHABER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.