Vatan; bir insan için en büyük zenginliktir. Vatanı olmayanın ya da vatansız kalanın diğer bütün varlıkları da anlamsız hale geliyor. Vatanın değerini ülkesinden göç etmek, başka ülkelere sığınmak zorunda kalan Suriyelilere, Ukraynalılara, Afganlara ya da Arakanlı müslümanlara sormak lazım.
Bizim cennet vatanımız da işgallere uğradı, bütün müstevlilerin saldırılarına maruz kaldı. Bir asır önce bu acıyı millet olarak yaşadık. Bugün medeni denilen kimi Avrupa ülkeleri topraklarımızı işgal ettiler, içerideki işbirlikçileri ile vatanımızı böldüler, parçaladılar ve yüz senedir sömürüleri devam etmektedir. Ancak patlayasıca mideleri bir türlü doymamaktadır. Elimizde kalan on kat küçültülmüş bu vatanımızı da bölüp parçalayıp yutmak istemektedirler. Bunun için birçok aparatı kullanmaktadırlar. 15 Temmuz’da kullandıkları maşaları ise Fetö’dür.
Vatan ve iman şairi Mehmet Akif Ersoy İstiklal marşında vatan İçin şöyle diyor:
Kim bu vatan uğruna olmaz ki feda,
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda,
Canı, cananı bütün varımı aldın da Hüda
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
15 Temmuz 2016 tarihi; Bu milletin söz konusu kendi iradesi, vatanı ve mukaddesatı olunca nasıl dirilip şahlandığının tarihidir. 15 Temmuz; vatanı satanlarla, vatanı için gözünü kırpmadan can verip toprağın altında yatanların, karşı karşıya geldiği gündür;
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım,
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım.
Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım.
15 Temmuz işte bu ruhun canlanmasıdır, yeniden bir asır sonra dirilişidir.
ABD ve AB kendi dışındaki ülkelerde demokrasinin, insan haklarının ve hukukun gelişmesini, kökleşmesini istememektedirler. Asya, Afrika, Ortadoğu ve dünyanın neresinde bir kargaşa, terör ve bunalım varsa arkasında gelişmiş denilen fakat kendi dışındaki ülkelerin gelişmesini engelleyen Kuzey Amerika ve Batı Avrupa vardır.
Türkiye ne zaman bir istikrar ortamına kavuşsa, gelişmede mesafe katetmeye başlasa hemen müdahaleler başlıyor. Mesela; gezi olayları bunlardan bir tanesidir. Aslında gezi olayları 15 Temmuz’dan önceki bir müdahale idi. Ekonomik istikrara büyük bir darbe vurdu ve toplumsal kırılmaya yol açtı. Türkiye; 2002’den 2016’ya kadar önce; 27 Nisan e-muhtırası, sonra kapatma davası, sonra gezi olayları, sonra 17-25 Aralık , en sonun da da 15 Temmuz darbesine maruz kalmıştır. Eğer bu müdahale ve darbe girişimleri olmasaydı şu anda Türkiye hem ekonomik, hem siyasi, hem de teknolojik olarak bambaşka bir yerde, çok daha yukarılardaydı. Türkiye’yi durdurmak isteyenler askeri darbede başarılı olamasalar da, ülkemizin ileri adımlarına darbe vurmuşlardır. Şu anda Türkiye’nin ekonomik sıkıntılarının temelinde yukarıda saydığım müdahaleler vardır. İnşallah bundan sonra Türkiye’nin şahlanışı ve ileri doğru yürüyüşü devam edecektir. Bugün; 15 Temmuz 2022 günü, Saraçhane meydanını muhteşem bir şekilde dolduran İstanbulluların içerisindeyim, buradaki heyecanı ve birlik ruhunu görünce buna inancım daha da artmıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.