Türkiye 14 Mayıs'ta tarihi bir seçime gidiyor. Bu tarihte hem ülkeyi 5 yıllığına yönetecek cumhurbaşkanını hem de milletvekillerini seçmek için sandık başına gideceğiz.
Ülkeyi 20 yıldır AK Parti iktidarı yönetiyor. Girdiği her seçimi kazanan, halkın teveccühünün eksilmediği, ülkeyi büyük bir hızla geliştiren ve 20 yılda yapılamayanları yapan, Türkiye'yi bölgesel güç haline getiren ve küresel güç olma yolunda hızla ilerleyen bir ülke konumuna yükselten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetiyor.
Recep Tayyip Erdoğan'ın şimdiye kadar yaptıklarını yazmak için kalem oynatsak, bize ayrılan bu satırlar kifayet etmeyecektir.
Ancak son bir yılda özellikle son bir kaç ayda açıklanan projeler, bitirilen eserler, hizmete sunulan dev projelerin, bırakan ülkemizi dünyada bile büyük yankı uyandırdığına şahitlik ediyoruz. Yerli otomobil, TCG Uçak Gemisi, Yerli Uçak, Yerli Muharip Uçak, Karadeniz Doğalgazı'nın karaya çıkarılması ve kullanılacak duruma getirilmesi, Gabar'da bulunan Petrol, Avrupa'nın en büyük çift tüp tüneli Zigana Tüneli, Ankara-Sivas Hızlı Treni, Karaman'daki 20 milyon km2 alan üzerine kurulu Avrupa'nın en büyük güneş enerji santrali ve daha saymakla bitirilemeyecek bir çok eser bir bir hizmete alındı ve halkın kullanımına sunuldu. Çok sayıda dev projenin inşa çalışması ise devam ediyor.
Özellikle keşfi yapılan Doğalgaz ve petrol yatakları ülkemizin ekonomik anlamda gelişmesi için çok önemli katkı sağlayacaktır. Yakın bir zamanda yeni enerji kaynaklarının keşfinin de yapılacağı gerçeğinden hareket edersek, Türkiye'nin önünün çok açık olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz.
Diğer tarafta da millet ittifakının cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu.. Meydanlar da konuşuyor, mitingler yapıyor ve televizyon programlarına çıkıyor. Kendisini izliyor ve dinliyoruz. Ne söylüyor diye merak ediyoruz. Hedefleri ne, projeleri neler, Türkiye'yi getirmek istediği nokta neresi, hangi icraatları yapacak? Ancak görüyoruz ve şahitlik ediyoruz ki, hep boş vaatler ve içi boş laflar.. Dişe tırnağa dokunur, ne bir icraat ne de bir proje.
14 Mayıs'ta sandık başına gidecek ve 2 liderden birisini tercih edeceğiz. Aslında kendimize oy vereceğiz, yarınlarımıza, ülkemizin geleceğine ve çoluk çocuğumuzun geleceğine oy vereceğiz.
Hangi lider, hangi siyasi parti bizim ve ülkemizin beklentilerini karşılayabilir? sorusunu kendimize sorup oy kullanacağız. Ne bizim, ne de ülkemizin maceraya girecek lüksü var, ne de kaybedeceğimiz bir dakikamız var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.